. . : Iste Süpermenin gizli günlügü fıkralar , fıkra, komik fıkra, komik fıkralar, fıkra arşivi : : .
. : : Menu : : .


Fıkralar > Komik Yazilar > Iste Süpermenin gizli günlügü
Okunma : 1570
Puan :0   Puan:0 | Katılımcı:0 | Katılımcı : 0
1 puan 2 puan 3 puan 4 puan 5 puan 6 puan 7 puan 8 puan 9 puan 10 puan
Iste Süpermenin gizli günlügü Bugün gene Klark Kent kiliginda ise gittim. Bu salak Klarki oynamaktan biktim artik. Sen kalk koskoca Süpermen ol, ondan sonra otobüsle, dolmusla ise git. Otobüste sikisik sikisik giderken fordçunun biri arkama geçti, agzi da les gibi sarimsak kokuyordu. Seytan dedi ki sok su herifin agzina elini, parmaklarini gözünden çikar. Otobüsün lastigi patladi. Isin yoksa yürü babam yürü. Ise de geç kaldim. Bir de üstüne firça yedim. Kahve makinesinden kahve alirken üstüme döktüm. Luis her zamanki gibi dalga geçti. Ögle yemeginde çorbamdan sinek çikti. Yemekten dönerken Süpermen kiligina girip düsen bir uçagi kurtardim. Millet yine çok yasa Süpermen diye bagirdi, ben de onlara sirinlik yapip el salladim. 8 Ocak Cuma Biktim artik bu dünyada yasamaktan. Yok arkadas ben bu dünyaya alisamadim. Bugün gazetedeki arkadaslarla beraber ögle yemegine Meksika lokantasina gittik. Hay gitmez olaydim. Yemekte Meksika usulü kuru fasulye yedik. Sen misin yiyen. Aksama kadar gazdan geberdim. Gaz mesele degil birader, -affedersin- osurunca geçer. Ama ya osuramayinca? Midemde atom bombasi patlasa bir sey olmaz ama bu Meksika fasulyesi acayip birsey. Süperbagirsaklarim birbirine dolandi sandim. Simdi hafiften osursam binalar yikilacak, osurmasam geberecem. Evrendeki kötü güçlerin bas edemedigi süper kahraman Süpermeni bir uyduruk kuru fasulye öldürecek. Tuvalette üstümü degisip uzaya gideyim dedim, benden önce herifin biri girdi, tam iki saat çikmadi. Ne yaptin birader iki saat yillik mi siçtin. Yuh be. Sonunda Süpermen olup uzaya kaçtim. Uzayda bir güzel zangir zangir osurdum. Ooohh bee, dünya varmis. Acayip rahatladim. Bu arada yanlislikla arkami Aya dönüp öyle osurmusum, benimki süper ossuruk Ayin yörüngesinde iki derecelik sapma meydana geldi. Neyse onu da yörüngesine oturttum. Bundan böyle kuru fasulyeyi de kriptonit gibi zararli maddeler listesine koyuyorum. Insallah düsmanlarim bu durumu ögrenmezler. 9 Ocak Cumartesi Bugün tatil. Deyli Planet gazetesine gitmedim, çok mutluyum. Can sikintisindan geberdim. Sonra bizim Betmenle Örümcek Adam aradilar. Aksama kadar elli bir, yanik, pisti falan oynadik. Okey de oynayacagiz ama birader dünyada üç tane süper kahraman var, olmuyor.Okeye dördüncü kahramani dört gözle bekliyoruz ama nafile. Herkes bizim gibi dünyanin derdiyle ugrasacak kadar enayi mi arkadas. 10 Ocak Pazar Canim sikilinca söyle bir sehri dolasayim dedim. Çok güzel bir hatun gördüm. Süper üfürügümle hatunun etegini çaktirmadan havaya kaldirdim. O ne be? Meger kari içine don giymemis. Onu öyle görünce acayip azdim. Bos bir telefon kulübesi bulup üç saniyede on iki posta otuzbir çektim. Anca rahatladim. Bu yasa geldik hala otuzbir çekiyoruz. Su Luisle evlensek de abazaliktan kurtulsak. Ama olmuyor birader. Su babamin yaptigi kelegi de kimse yapmadi bana. Beni dünyaya gönderirken yanima bir de kiz çocugu koysaydi, biz de dünyada böyle sap gibi dolasmazdik. Onunla bir güzel evlenip çoluk-çocuga karisirdik. Peki babam ne yapmis? Yanimiza bir Kripton mali sisme bebek koymus. O da 5 yil önce bir azginlik zamanimda patladi. Dünyadakilerde benim hizima dayanamayip eriyor. Benim kaderimi yazan eller kirilsin, ne diyeyim.. 11 Ocak Pazartesi Yine mesai basladi. Yine ayni patirti. Yine ayni kosturmaca. Yine ayni salak Klark. Yine ayni ukala Luis. Yine ayni felaketler, Yine ayni çok yasa Supermen laflari. Yine ayni numaradan siritmalar. Hiç degisen bir sey yok. Milletin keyfi keka. Istedigini ye-iç, istediginle yat-kalk, kiliktan kiliga girmene hiç gerek yok. Oh ne güzel. Millet de keske Süpermen gibi olsak der. Hadi oradan. Bu dünyada Süpermen olacagima keske Kriptonda çöpçü olsaydim. Ah gurbet ah. Kendi derdim yokmus gibi bi de el alemin derdiyle ugras. Herkesin derdine çare bulmaya mecbur muyum arkadas? Hadi büyük felaketleri, dünyanin basina bela olan zibidilerle ugrasmayi anladik, bir de ivir-zivir islerle ugrasiyoruz. Bilmem kimin köpegi kaybolmus gel Süpermen, su borusu patlamis gel Süpermen. Gel Süpermen, git Süpermen. Babanizin usagi mi var? Gecen gün birinin kiçinda sivilce çikmis bana sunu bir patlat diyor. Bu insanlarla iyice yüz-göz olduk birader,suc bizde. Bunlara bu kadar yüz vermeyecektik. Bak Batmene, adamin yanina kimse yaklasamiyor. Hem de acayip zengin. Biz de karin tokluguna kahramanlik yapiyoruz. Dünyayi kurtaran adammisiz. Hay siçayim dünyanizin içine. 12 Ocak Sali Bu gün çok kötüyüm. Bir-iki gündür kabiz olmustum. Bu kabizlik da benim için her sey gibi büyük dert. Zaten bu dünyada bana rahat-rahat siçmak bile haram arkadas. Çocukken köyde idare ediyorduk. Orasi genis arazi. Pek fark edilmiyor. Ama ya koca Metropoliste. Sehrin göbeginde olmuyor. Mesela Arizona krateri aslinda benim marifetimdir. Metropolise ilk geldigimde normal insanlar gibi ben de tuvalete gitmistim. Biraz zorlayinca benim Süper bok tuvaletin betonunu delip dünyanin obur tarafindan çikmisti. Zaten bosuna dememisler azimle siçan betonu deler diye. O zaman büyük olay oldu. Ama kimse bunun benim marifetim oldugunu anlamadi. Bu azimli bir vatandasin isidir deyip olayi kapattilar.Zaten o zamanlar böyle meshur da degildim. O zamandan bu yana rahatlamak için uzaya çikiyorum. Ilk baslarda iyi oluyordu. Rahat rahat isimizi görüyorduk. Bu uzay arastirmalari falan çiktigindan bu yana artik uzayda da rahat yok arkadas. Zaten dünyanin yörüngesinde -affedersin- boktan bir uydu yapmistim. Bu insanlar beni burada da rahat birakmadilar. Ben de Ayi tuvalet olarak kullanmaya basladim. Ay yüzeyindeki bir çok krater benim eserimdir. Ama ne çare, insanlar oraya da gelmeye baslayinca bu sefer Marsa gitmeye basladim çok iyi oluyordu. Hem orasi kayalikta bir yer. Kiçimizi taslara siliyorduk. Çok iyi günlerdi onlar. Sonra insanlar oraya da uydu bilmem ne göndermeye basladilar.Oraninda tadi kaçti. Bir gün Marsta rahat rahat isimi görürken birden bir seyin kiçimi yokladigini hissetim. Benim bildigim Marsta hayat yok, arkama baktim insanlarin dünyadan gönderdigi robot kiçimi inceliyor. Tabii aynen yamulttum robotu. üzüldüm ama ne yapalim birader bizim de kendimize gore bir imajimiz var. Ondan sonra bütün dünyaya iste Süpermen in süper götü diye yayinlayacaklar. Dünyanin maskarasi olacagiz. Daha önceden de dünyanin yörüngesine siçarken NASA astronotlari bilmeden fotograflarimi çekmislerdi. Onlari NASAdan rica edip almistim. O olay öylece kapanmisti. Bu sefer herifler Internet ten canli yayin yapiyor arkadas. Sonra diger gezegenlere, Jupitere, Satürne gitmeye basladim. Bu insanlar orada da rahat birakmadilar. Günes sisteminin her yerini uydularla doldurdular. Nereye gitsem karsima ya bir uydu, ya da bir sonda falan çikiyor. Bir sefer günese gidiyim dedim, az daha kestaneyi kebap yapiyordum. Ben de artik Günes Sisteminin en uzak gezegeni Plutona gidiyorum. Orasi da çok soguk, adamin seyi donuyor ama ne yaparsin iste,gurbetlik. Iste neyse gecen gün acayip kabiz olmusum. Iyileseyim diye 10 kilo müshil aldim. Vay sen misin alan. Bu sefer de ishal oldum. Bu ishal beni mahvetti. Mesela gazetede çalisiyorum, zart, kriz geliyor. Hemen tuvalete gidip kilik degistiriyorum ondan sonra ver götünü -pardon- elini Pluton. Bir güzel rahatliyorum. tekrar donup yerime oturuyorum, iki dakika sonra bir kriz daha. Hadi bir daha ayni seyler. Tam 1643 defa Plutona gittim geldim. Bir iki seferde Plutona varamadan donumuza ettik. Pelerin-melerin hepsi batti. Allahtan Plutonda bir miktar buz var. Buzlari süper gözlerimle eritip üstümü basimi yikadim. Hadi.....eyvallah. Iste Süpermenin gizli günlügü

Bugün gene Klark Kent kiliginda ise gittim. Bu salak Klarki oynamaktan biktim artik. Sen kalk koskoca Süpermen ol, ondan sonra otobüsle, dolmusla ise git. Otobüste sikisik sikisik giderken fordçunun biri arkama geçti, agzi da les gibi sarimsak kokuyordu. Seytan dedi ki sok su herifin agzina elini, parmaklarini gözünden çikar. Otobüsün lastigi patladi. Isin yoksa yürü babam yürü. Ise de geç kaldim. Bir de üstüne firça yedim. Kahve makinesinden kahve alirken üstüme döktüm. Luis her zamanki gibi dalga geçti. Ögle yemeginde çorbamdan sinek çikti. Yemekten dönerken Süpermen kiligina girip düsen bir uçagi kurtardim. Millet yine çok yasa Süpermen diye bagirdi, ben de onlara sirinlik yapip el salladim.

8 Ocak Cuma

Biktim artik bu dünyada yasamaktan. Yok arkadas ben bu dünyaya alisamadim. Bugün gazetedeki arkadaslarla beraber ögle yemegine Meksika lokantasina gittik. Hay gitmez olaydim. Yemekte Meksika usulü kuru fasulye yedik. Sen misin yiyen. Aksama kadar gazdan geberdim. Gaz mesele degil birader, -affedersin- osurunca geçer. Ama ya osuramayinca? Midemde atom bombasi patlasa bir sey olmaz ama bu Meksika fasulyesi acayip birsey. Süperbagirsaklarim birbirine dolandi sandim. Simdi hafiften osursam binalar yikilacak, osurmasam geberecem. Evrendeki kötü güçlerin bas edemedigi süper kahraman Süpermeni bir uyduruk kuru fasulye öldürecek. Tuvalette üstümü degisip uzaya gideyim dedim, benden önce herifin biri girdi, tam iki saat çikmadi. Ne yaptin birader iki saat yillik mi siçtin. Yuh be. Sonunda Süpermen olup uzaya kaçtim. Uzayda bir güzel zangir zangir osurdum. Ooohh bee, dünya varmis. Acayip rahatladim. Bu arada yanlislikla arkami Aya dönüp öyle osurmusum, benimki süper ossuruk Ayin yörüngesinde iki derecelik sapma meydana geldi. Neyse onu da yörüngesine oturttum. Bundan böyle kuru fasulyeyi de kriptonit gibi zararli maddeler listesine koyuyorum. Insallah düsmanlarim bu durumu ögrenmezler.

9 Ocak Cumartesi

Bugün tatil. Deyli Planet gazetesine gitmedim, çok mutluyum. Can sikintisindan geberdim. Sonra bizim Betmenle Örümcek Adam aradilar. Aksama kadar elli bir, yanik, pisti falan oynadik. Okey de oynayacagiz ama birader dünyada üç tane süper kahraman var, olmuyor.Okeye dördüncü kahramani dört gözle bekliyoruz ama nafile. Herkes bizim gibi dünyanin derdiyle ugrasacak kadar enayi mi arkadas.

10 Ocak Pazar

Canim sikilinca söyle bir sehri dolasayim dedim. Çok güzel bir hatun gördüm. Süper üfürügümle hatunun etegini çaktirmadan havaya kaldirdim. O ne be? Meger kari içine don giymemis. Onu öyle görünce acayip azdim. Bos bir telefon kulübesi bulup üç saniyede on iki posta otuzbir çektim. Anca rahatladim. Bu yasa geldik hala otuzbir çekiyoruz. Su Luisle evlensek de abazaliktan kurtulsak. Ama olmuyor birader. Su babamin yaptigi kelegi de kimse yapmadi bana. Beni dünyaya gönderirken yanima bir de kiz çocugu koysaydi, biz de dünyada böyle sap gibi dolasmazdik. Onunla bir güzel evlenip çoluk-çocuga karisirdik. Peki babam ne yapmis? Yanimiza bir Kripton mali sisme bebek koymus. O da 5 yil önce bir azginlik zamanimda patladi. Dünyadakilerde benim hizima dayanamayip eriyor. Benim kaderimi yazan eller kirilsin, ne diyeyim..

11 Ocak Pazartesi

Yine mesai basladi. Yine ayni patirti. Yine ayni kosturmaca. Yine ayni salak Klark. Yine ayni ukala Luis. Yine ayni felaketler, Yine ayni çok yasa Supermen laflari. Yine ayni numaradan siritmalar. Hiç degisen bir sey yok. Milletin keyfi keka. Istedigini ye-iç, istediginle yat-kalk, kiliktan kiliga girmene hiç gerek yok. Oh ne güzel. Millet de keske Süpermen gibi olsak der. Hadi oradan. Bu dünyada Süpermen olacagima keske Kriptonda çöpçü olsaydim. Ah gurbet ah. Kendi derdim yokmus gibi bi de el alemin derdiyle ugras. Herkesin derdine çare bulmaya mecbur muyum arkadas? Hadi büyük felaketleri, dünyanin basina bela olan zibidilerle ugrasmayi anladik, bir de ivir-zivir islerle ugrasiyoruz. Bilmem kimin köpegi kaybolmus gel Süpermen, su borusu patlamis gel Süpermen. Gel Süpermen, git Süpermen. Babanizin usagi mi var? Gecen gün birinin kiçinda sivilce çikmis bana sunu bir patlat diyor. Bu insanlarla iyice yüz-göz olduk birader,suc bizde. Bunlara bu kadar yüz vermeyecektik. Bak Batmene, adamin yanina kimse yaklasamiyor. Hem de acayip zengin. Biz de karin tokluguna kahramanlik yapiyoruz. Dünyayi kurtaran adammisiz. Hay siçayim dünyanizin içine.

12 Ocak Sali

Bu gün çok kötüyüm. Bir-iki gündür kabiz olmustum. Bu kabizlik da benim için her sey gibi büyük dert. Zaten bu dünyada bana rahat-rahat siçmak bile haram arkadas. Çocukken köyde idare ediyorduk. Orasi genis arazi. Pek fark edilmiyor. Ama ya koca Metropoliste. Sehrin göbeginde olmuyor. Mesela Arizona krateri aslinda benim marifetimdir. Metropolise ilk geldigimde normal insanlar gibi ben de tuvalete gitmistim. Biraz zorlayinca benim Süper bok tuvaletin betonunu delip dünyanin obur tarafindan çikmisti. Zaten bosuna dememisler azimle siçan betonu deler diye. O zaman büyük olay oldu. Ama kimse bunun benim marifetim oldugunu anlamadi. Bu azimli bir vatandasin isidir deyip olayi kapattilar.Zaten o zamanlar böyle meshur da degildim. O zamandan bu yana rahatlamak için uzaya çikiyorum. Ilk baslarda iyi oluyordu. Rahat rahat isimizi görüyorduk. Bu uzay arastirmalari falan çiktigindan bu yana artik uzayda da rahat yok arkadas. Zaten dünyanin yörüngesinde -affedersin- boktan bir uydu yapmistim. Bu insanlar beni burada da rahat birakmadilar. Ben de Ayi tuvalet olarak kullanmaya basladim. Ay yüzeyindeki bir çok krater benim eserimdir. Ama ne çare, insanlar oraya da gelmeye baslayinca bu sefer Marsa gitmeye basladim çok iyi oluyordu. Hem orasi kayalikta bir yer. Kiçimizi taslara siliyorduk. Çok iyi günlerdi onlar. Sonra insanlar oraya da uydu bilmem ne göndermeye basladilar.Oraninda tadi kaçti. Bir gün Marsta rahat rahat isimi görürken birden bir seyin kiçimi yokladigini hissetim. Benim bildigim Marsta hayat yok, arkama baktim insanlarin dünyadan gönderdigi robot kiçimi inceliyor. Tabii aynen yamulttum robotu. üzüldüm ama ne yapalim birader bizim de kendimize gore bir imajimiz var. Ondan sonra bütün dünyaya iste Süpermen in süper götü diye yayinlayacaklar. Dünyanin maskarasi olacagiz. Daha önceden de dünyanin yörüngesine siçarken NASA astronotlari bilmeden fotograflarimi çekmislerdi. Onlari NASAdan rica edip almistim. O olay öylece kapanmisti. Bu sefer herifler Internet ten canli yayin yapiyor arkadas. Sonra diger gezegenlere, Jupitere, Satürne gitmeye basladim. Bu insanlar orada da rahat birakmadilar. Günes sisteminin her yerini uydularla doldurdular. Nereye gitsem karsima ya bir uydu, ya da bir sonda falan çikiyor. Bir sefer günese gidiyim dedim, az daha kestaneyi kebap yapiyordum. Ben de artik Günes Sisteminin en uzak gezegeni Plutona gidiyorum. Orasi da çok soguk, adamin seyi donuyor ama ne yaparsin iste,gurbetlik. Iste neyse gecen gün acayip kabiz olmusum. Iyileseyim diye 10 kilo müshil aldim. Vay sen misin alan. Bu sefer de ishal oldum. Bu ishal beni mahvetti. Mesela gazetede çalisiyorum, zart, kriz geliyor. Hemen tuvalete gidip kilik degistiriyorum ondan sonra ver götünü -pardon- elini Pluton. Bir güzel rahatliyorum. tekrar donup yerime oturuyorum, iki dakika sonra bir kriz daha. Hadi bir daha ayni seyler. Tam 1643 defa Plutona gittim geldim. Bir iki seferde Plutona varamadan donumuza ettik. Pelerin-melerin hepsi batti. Allahtan Plutonda bir miktar buz var. Buzlari süper gözlerimle eritip üstümü basimi yikadim.

Hadi.....eyvallah.



Bu meatiyel için Henüz Yorum Yapılmamış, İlk yorumu siz Yapın!
isim Zorunlu Alan! 
Mail Zorunlu Alan! 
Yorumunuz Zorunlu Alan! 
Kalan Karekter.
Resim Onayı Zorunlu Alan! 

Derleme Süresi: 0.0016 Sn ¦ Powered By AhmBay