5846 Numaralı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU
Kanun Numarası: 5846
Kanun Kabul Tarihi:
05/12/1951
Yayımlandığı Resmi Gazete
Tarihi: 13/12/1951
Yayımlandığı Resmi Gazete
Sayısı: 7981
BİRİNCİ BÖLÜM: FİKİR VE
SANAT ESERLERİ
A -AMAÇ:
Madde 1 -
(Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/1.
md.)
Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat
eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya
yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram
yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve
radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını
belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen
esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.
KAPSAM
Madde 1/A -
(Ek madde: 03/03/2001 - 4630/2. md.)
Bu Kanun, fikir ve sanat eserlerini
meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı
sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin
ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının
ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını, bu haklara ilişkin tasarruf esas
ve usullerini, yargı yollarını ve yaptırımları ile Kültür Bakanlığının görev,
yetki ve sorumluluğunu kapsamaktadır.
TANIMLAR
Madde 1/B -
(Ek madde: 03/03/2001 - 4630/2. md.)
Bu Kanunda geçen tanımlardan;
a) Eser: Sahibinin
hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema
eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini,
b) Eser
sahibi: Eseri meydana getiren ...
*
kişiyi,
c) İşlenme eser: Diğer bir
eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil
olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat mahsullerini,
d) Derleme eser: Özgün eser
üzerindeki haklar saklı kalmak kaydıyla, ansiklopediler ve antolojiler gibi
muhtevası seçme ve düzenlemelerden oluşan ve bir düşünce yaratıcılığı sonucu
olan eseri,
e) Tespit: Seslerin veya ses
temsillerinin veya ses ve görüntülerin anlaşılabilecek, çoğaltılabilecek veya
iletilebilecek şekilde bir araca kaydedilmesi işlemini,
f) Fonogram: Sinema eseri
gibi görsel-işitsel eserler içindeki ses tespitleri hariç olmak üzere, bir
icrada yer alan seslerin veya diğer seslerin veya ses temsillerinin tespit
edildiği ses taşıyıcısı fiziki ortamı,
g) Bilgisayar programı: Bir
bilgisayar sisteminin özel bir işlem veya görev yapmasını sağlayacak bir şekilde
düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve bu emir dizgesinin oluşum ve
gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmalarını,
h) Arayüz: Bilgisayarın
donanım ve yazılım unsurları arasında karşılıklı etkilenme ve bağlantıyı
oluşturan program bölümlerini,
ı) Araişlerlik: Bilgisayar
program bölümlerinin fonksiyonel olarak birlikte çalışması ve karşılıklı
etkilenmesi ve alışverişi yapılan bilginin karşılıklı kullanım yeteneğini,
j) Bağlantılı haklar: Eser
sahibinin manevi ve mali haklarına zarar vermemek kaydıyla komşu hak sahipleri
ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcılarının sahip oldukları
hakları,
k) Komşu haklar: Eser
sahibinin manevi ve mali haklarına zarar vermemek kaydıyla ve eser sahibinin
izniyle bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen,
çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçıların, bir icra ürünü olan veya
sair sesleri ilk defa tespit eden fonogram yapımcıları ile radyo-televizyon
kuruluşlarının sahip oldukları hakları,
l)
(Ek
bend:30/03/2004-5101/9.mad)
Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
İfade eder.
B -FİKİR VE SANAT
ESERLERİNİN ÇEŞİTLERİ:
I - İLİM VE EDEBİYAT ESERLERİ:
Madde 2 - İlim ve edebiyat eserleri
şunlardır:
1
. (Değişik bent:
07/06/1995 - 4110/1 md.)
Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında
ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu
doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları,
2.
(Değişik bent:
01/11/1983 - 2936/1 md.) Her
nevi rakıslar, yazılı koreografi eserleri, Pandomimalar ve buna benzer sözsüz
sahne eserleri
3.
(Değişik bent:
07/06/1995 - 4110/1 md.)
Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle,
her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve
topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, herçeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve
projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri.
(Ek fıkra: 07/06/1995
- 4110/1 md. ) Arayüzüne
temel oluşturan düşünce ve ilkeleri de içine almak üzere, bir bilgisayar
programının herhangi bir ögesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler eser
sayılmazlar.
II - MUSİKİ ESERLERİ:
Madde 3 - Musiki eserleri, her nevi sözlü ve
sözsüz bestelerdir.
III - GÜZEL SANAT
ESERLERİ:
Madde 4 -
(Değişik madde: 07/06/1995 - 4110/2
md.)
Güzel sanat eserleri, estetik değere
sahip olan;
1. Yağlı ve suluboya
tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve
tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya
diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi,
2. Heykeller, kabartmalar ve
oymalar,
3. Mimarlık eserleri,
4. El işleri ve küçük sanat
eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları,
5. Fotoğrafik eserler ve
slaytlar,
6. Grafik eserler,
7. Karikatür eserleri,
8. Her türlü tiplemelerdir.
Krokiler, resimler, maketler,
tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması,
düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez.
IV - SİNEMA ESERLERİ:
Madde 5 -
(Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/3.
md.)
Sinema eserleri, her nevi bedii,
ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden
filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın,
elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya
sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir.
C -İŞLENMELER VE
DERLEMELER:
Madde 6 - Diğer bir eserden istifade
suretiyle vücuda getirilipte bu esere nispetle müstakil olmıyan ve aşağıda
başlıcaları yazılı fikir ve sanat mahsulleri işlenmedir:
1. Tercümeler;
2. Roman, hikaye, şiir ve
tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına
çevrilmesi;
3. Musiki, güzel sanatlar,
ilim ve edebiyat eserlerinin filim haline sokulması veya filime alınmaya ve
radyo ve televizyon ile yayıma müsait bir şekle sokulması;
4. Musiki aranjman ve
tertipleri;
5. Güzel sanat eserlerinin
bir şekilden diğer şekillere sokulması;
6. Bir eser sahibinin bütün
veya aynı cinsten olan eserlerinin külliyat haline konulması;
7. Belli bir maksada göre ve
hususi bir plan dahilinde seçme ve toplama eserler tertibi;
8. Henüz yayımlanmamış olan
bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişli hale
getirilmesi (İlmi bir araştırma ve çalışma mahsulü olmayan alelade
transkripsiyonlarla faksimileler bundan müstesnadır.);
9. Başkasına ait bir eserin
izah veya şerhi yahut kısaltılması.
10.
(Ek bent: 07/06/1995
- 4110/3 md.) Bir bilgisayar
programının uyarlanması, düzenlenmesi veya herhangi bir değişim yapılması;
11.
(Ek bent: 07/06/1995
- 4110/3 md.)
Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde verilerin ve materyallerin
seçilip derlenmesi sonucu ortaya çıkan
(Ek ibare: 03/03/2001 - 4630/4. md.)
ve bir araç ile okunabilir veya
diğer biçimdeki veri tabanları (Ancak, burada sağlanan koruma, veri tabanı
içinde bulunan verilere materyalin korunması için genişletilemez).
(Ek ibare: 03/03/2001
- 4630/4. md. ) İstifade
edilen eserin sahibinin haklarına zarar getirmemek şartıyla oluşturulan ve
İşliyenin hususiyetini taşıyan işlenmeler, bu kanuna göre eser sayılır.
Ç -ALENİLEŞMİŞ VE
YAYIMLANMIŞ ESERLER:
Madde 7 - Hak sahibinin rızasiyle umuma
arzedilen bir eser alenileşmiş sayılır.
Bir eserin aslından çoğaltma
ile elde nüshaları hak sahibinin rızasiyle satışa çıkarılma veya dağıtılma yahut
diğer bir şekilde ticaret mevkiine konulma suretiyle umuma arzedilirse o eser
yayımlanmış sayılır.
5680 sayılı Basın Kanununun 3
üncü maddesinin 2 nci fıkrası hükmü mahfuzdur.
İKİNCİ BÖLÜM: ESER SAHİBİ
A TARİF:
I - GENEL OLARAK:
Madde 8 -
(Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/5.
md.)
Bir eserin sahibi onu meydana
getirendir.
Bir işlenmenin ve derlemenin
sahibi, asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak şartıyla onu işleyendir.
Sinema eserlerinde; yönetmen,
özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarı, eserin birlikte
sahibidirler. Canlandırma tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde, animatör de
eserin birlikte sahipleri arasındadır.
II - ESER SAHİPLERİNİN
BİRDEN FAZLA OLUŞU:
Madde 9 - Birden fazla kimselerin birlikte
vücuda getirdikleri eserin kısımlara ayrılması mümkünse, bunlardan her biri
vücuda getirdiği kısmın sahibi sayılır.
Aksi kararlaştırılmış
olmadıkça, eseri birlikte vücuda getirenlerden her biri bütün eserin
değiştirilmesi veya yayımlanması için diğerlerinin iştirakini istiyebilir. Diğer
taraf muhik bir sebep olmaksızın iştirak etmezse, mahkemece müsaade verilebilir.
Aynı hüküm mali hakların kullanılmasında da uygulanır.
III - ESER SAHİPLERİ
ARASINDAKİ BİRLİK:
Madde 10 - Birden fazla kimsenin iştirakiyle
vücuda getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi, onu
vücuda getirenlerin birliğidir.
Birliğe adi şirket hakkındaki
hükümler uygulanır. Eser sahiplerinden biri, birlikte yapılacak bir muameleye
muhik bir sebep olmaksızın müsaade etmezse, bu müsaade mahkemece verilebilir.
Eser sahiplerinden her biri, birlik menfaatlerine tecavüz edildiği takdirde tek
başına hareket edebilir.
Bir eserin vücuda
getirilmesinde yapılan teknik hizmetler veya teferruata ait yardımlar, iştirake
esas teşkil etmez.
(Ek fıkra: 03/03/2001
- 4630/6. md.) Birden fazla
kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa
bir sözleşmede veya hizmet şartlarında veya eser meydana getirildiğinde
yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi öngörülmediği takdirde birlikte eser
üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi
tarafından kullanılır. Sinema eseri ile ilgili haklar saklıdır.
B ESER SAHİPLİĞİ HAKKINDA
KARİNELER:
I - SAHİBİNİN ADI BELİRTİLEN ESERLERDE:
Madde 11 - Yayımlanmış eser nüshalarında veya
güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine
tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi
sayılır.
(Değişik fıkra:
07/06/1995 - 4110/5 md.)
Umumi yerlerde veya radyotelevizyon aracılığı ile verilen konferans ve
temsillerde, mutad şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi
sayılır, meğer ki, birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi
sayılsın.
II - SAHİBİNİN ADI
BELİRTİLMİYEN ESERLERDE:
Madde 12 - Yayımlanmış olan bir eserin sahibi
11 inci maddeye göre belli olmadıkça, yayımlıyan ve o da belli değilse çoğaltan,
eser sahibine ait hak ve salahiyetleri kendi namına kullanabilir.
Bu salahiyetler, 11 inci
maddenin 2 nci fıkrasındaki karine ile eser sahibinin belli olmadığı hallerde
konferansı verene veya temsili icra ettirene aittir.
Bu maddeye göre salahiyetli
kimselerle asıl hak sahipleri arasındaki münasebetlere, aksi
kararlaştırılmamışsa, adi vekalet hükümleri uygulanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: FİKRİ HAKLAR
A ESER SAHİBİNİN HAKLARI:
I - GENEL OLARAK:
Madde 13 - Fikir ve sanat eserleri üzerinde
sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri bu kanun dairesinde himaye görür.
Eser sahibine tanınan hak ve
salahiyetler eserin bütününe ve parçalarına şamildir.
(Değişik
fıkra:03/03/2004-5101/10.mad)
*1*
Filmlerin ilk tespitini
gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren
fonogram yapımcıları, hak ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip oldukları
hakların ihlâl edilmemesi, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı
sağlanması ve malî haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi
maksadıyla, sinema ve müzik eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini
yaptırırlar. Aynı maksatla, eser sahiplerinin talebi üzerine, bu Kanun
kapsamında korunan tüm eserlerin kayıt ve tescili yapılabilir, malî haklara
ilişkin yararlanma yetkileri de kayıt altına alınabilir. Beyana müstenit yapılan
bu işlemlerden Bakanlık sorumlu tutulamaz. Ancak, kayıt ve tescil işlemlerine
esas teşkil edecek işlemlerde, mevcut olmadığını bildiği veya bilmesi icap
ettiği veya kendisine ait olmayan malî ve manevî haklara ilişkin yanlış beyanda
bulunanlar, bu Kanunda öngörülen hukukî ve cezaî müeyyidelere tâbidirler. Bu
Kanun kapsamında yapılan tüm kayıt ve tescil işlemlerine ilişkin ücretler
Bakanlık tarafından belirlenir. Kayıt ve tescilin usul ve esasları, ücretlerinin
belirlenmesi ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
II - MANEVİ HAKLAR:
1. UMUMA ARZ SALAHİYETİ:
Madde 14 - Bir eserin umuma arzedilip
edilmemesini, yayımlanma zamanını ve tarzını munhasıran eser sahibi tayin eder.
Bütünü veya esaslı bir kısmı
alenileşmemiş olan, yahut ana hatları her hangi bir suretle henüz umuma
tanıtılmıyan bir eserin muhtevası hakkında ancak o eserin sahibi malümat
verebilir.
(Değişik fıkra:
03/03/2001 - 4630/8. md.)
Eserin umuma arz edilmesi veya yayımlanma tarzı, sahibinin şeref ve itibarını
zedeleyecek mahiyette ise eser sahibi, başkasına yazılı izin vermiş olsa bile
eserin gerek aslının gerek işlenmiş şeklinin umuma tanıtılması veya
yayımlanmasını menedebilir. Menetme yetkisinden sözleşme ile vazgeçmek
hükümsüzdür. Diğer tarafın tazminat hakkı saklıdır.
2. ADIN BELİRTİLMESİ
SALAHİYETİ:
Madde 15 - Eseri, sahibinin adı veya müstear
adı ile yahut adsız olarak, umuma arzetme veya yayımlama hususunda karar vermek
salahiyeti munhasıran eser sahibine aittir.
Bir güzel sanat eserinden
çoğaltma ile elde edilen kopyelerle bir işlenmenin aslı veya çoğaltılmış
nüshaları üzerinde asıl eser sahibinin ad veya alametinin, kararlaştırılan veya
adet olan şekilde belirtilmesi ve vücuda getirilen eserin bir kopye veya işlenme
olduğunun açıkça gösterilmesi şarttır.
Bir eserin kimin tarafından
vücuda getirildiği ihtilaflı ise, yahut her hangi bir kimse eserin sahibi
olduğunu iddia etmekte ise, hakiki sahibi, hakkının tesbitini mahkemeden
istiyebilir.
(Ek fıkra:
07/06/1995 - 4110/6 md.) Eser
niteliğindeki mimari yapılarda, yazılı istem üzerine eserin görülen bir yerine
eser sahibinin uygun göreceği malzeme ile silinmeyecek biçimde eser sahibinin
adı yazılır.
3. ESERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINI MENETMEK:
Madde 16 - Eser sahibinin izni
olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka
değiştirmeler yapılamaz.
Kanunun veya eser sahibinin
müsaadesiyle bir eseri işliyen, umuma arzeden, çoğaltan, yayımlıyan, temsil eden
veya başka bir suretle yayan kimse; işleme, çoğaltma, temsil veya yayım tekniği
icabı zaruri görülen değiştirmeleri eser sahibinin hususi bir izni olmaksızın da
yapabilir.
(Değişik
fıkra: 03/03/2001 - 4630/9. md.)
Eser sahibi, kayıtsız ve şartsız
olarak yazılı izin vermiş olsa bile şeref ve itibarını zedeleyen veya eserin
mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü değiştirilmeleri menedebilir. Menetme
yetkisinden bu hususta sözleşme yapılmış olsa bile vazgeçmek hükümsüzdür.
4. ESER SAHİBİNİN ZİLYED
VE MALİKE KARŞI HAKLARI:
Madde 17
- (Değişik fıkra:
03/03/2001 - 4630/10. md.)
Eser sahibi, gerekli durumlarda, aslın maliki ve zilyedinden, koruma şartlarını
yerine getirmek kaydıyla, 4 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde
sayılan güzel sanat
eserlerinin ve 2 nci maddenin 1 inci bendinde ve 3 üncü maddede sayılıp da
yazarlarla bestecilerin el yazısıyla yazılmış eserlerinin asıllarından geçici
bir süre için yararlanmayı talep etme hakkına sahiptir. Eser sahibinin bu hakkı,
bu eserlerin ticaretini yapanlar tarafından eseri satın alan veya elde eden
kişilere müzayede ve satış kataloğu veya ilgili belgeler ile açıklanır.
(Değişik
fıkra: 07/06/1995 - 4110/7 md.)
Aslın maliki, eser sahibi ile yapmış
olduğu sözleşme şartlarına göre eser üzerinde tasarruf edebilir. Ancak eseri
bozamaz ve yok edemez ve eser sahibinin haklarına zarar veremez.
(Ek fıkra:
07/06/1995 - 4110/7 md.)
Eserin tek ve özgün olması durumunda eser sahibi, kendisine ait tüm dönemleri
kapsayan çalışma ve sergilerde kullanmak amacıyla, koruma şartlarını yerine
getirerek iade edilmek üzere eseri isteyebilir.
III - HAKLARIN
KULLANILMASI:
A GENEL OLARAK:
Madde 18 - (Değişik
madde: 03/03/2001 - 4630/11. md.)
Mali hakları kullanma yetkisi
münhasıran eser sahibine aittir.
Aralarındaki özel sözleşmeden
veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça; memur, hizmetli ve işçilerin
işlerini görürken meydana getirdikleri eserler üzerindeki haklar bunları
çalıştıran veya tayin edenlerce kullanılır. Tüzel kişilerin uzuvları hakkında da
bu kural uygulanır.
Bir eserin yapımcısı veya
yayımcısı, ancak eserin sahibi ile yapacağı sözleşmeye göre mali hakları
kullanabilir.
B HAKLARI KULLANABİLECEK
KİMSELER:
Madde 19 - Eser sahibi 14 ve
15 inci maddelerin birinci fıkralariyle kendisine tanınan salahiyetlerin
kullanılış tarzlarını tesbit etmemişse yahut bu hususu her hangi bir kimseye
bırakmamışsa bu salahiyetlerin ölümünden sonra kullanılması, vasiyeti tenfiz
memuruna; bu tayin edilmemişse sırasiyle sağ kalan eşi ile çocuklarına ve mansup
mirasçılarına, ana - babasına, kardeşlerine aittir.
(Değişik
fıkra: 03/03/2001 - 4630/12. md.)
Eser sahibinin ölümünden sonra
yukarıdaki fıkrada sayılan kimseler eser sahibine 14, 15 ve 16 ncı maddelerin
üçüncü fıkralarında tanınan hakları eser sahibinin ölümünden itibaren yetmiş yıl
kendi namlarına kullanabilirler.
Eser sahibi veya birinci ve
ikinci fıkralara göre salahiyetli olanlar, salahiyetlerini kullanmazlarsa; eser
sahibinden veya halefinden mali bir hak iktisap eden kimse meşru bir menfaati
bulunduğunu ispat şartiyle, eser sahibine 14, 15 ve 16 ncı maddelerin üçüncü
fıkralarında tanınan hakları kendi namına kullanabilir.
Salahiyetli kimseler birden
fazla olup müdahale hususunda birleşemezlerse; mahkeme, eser sahibinin muhtemel
arzusuna en uygun bir şekilde basit yargılama usulü ile ihtilafı halleder.
(Değişik
fıkra: 01/11/1983 - 2936/2 md.)
18 inci madde ile yukarıdaki
fıkralarda sayılan salahiyetli kimselerden hiçbiri bulunmaz veya bulunup da
salahiyetlerini kullanmazlarsa yahut ikinci fıkrada belirlenen süreler bitmişse,
eser memleketin kültürü bakımından önemli görüldüğü takdirde, Kültür Bakanlığı
14, 15, 16 ncı maddelerin üçüncü fıkralarında eser sahibine tanınan hakları
kendi namına kullanabilir.
IV - MALİ HAKLAR:
1. GENEL OLARAK:
Madde 20 - (Değişik
madde: 01/11/1983 - 2936/3 md.)
Henüz alenileşmemiş bir
eserden her ne şekil ve tarzda olursa olsun faydalanma hakkı münhasıran eser
sahibine aittir. Alenileşmiş bir eserden eser sahibine münhasiran tanınan
faydalanma hakkı, bu Kanunda mali hak olarak gösterilenlerden ibarettir. Mali
haklar birbirine bağlı değildir. Bunlardan birinin tasarrufu ve kullanılması
diğerine tesir etmez.
(Mülga
bend:03/03/2004 - 5101/28.mad)
*1*
(Mülga
bend:03/03/2004 - 5101/28.mad)
*1*
Bir işlenmenin sahibi,
kendisine bu sıfatla tanınan mali hakları, işleme hususunun serbest olduğu
haller dışında, asıl eser sahibinin müsaade ettiği nispette kullanabilir.
2. ÇEŞİTLERİ:
A İŞLEME HAKKI:
Madde 21 - Bir eserden, onu işlemek suretiyle faydalanma
hakkı munhasıran eser sahibine aittir.
B ÇOĞALTMA HAKKI:
Madde 22 -
(Değişik madde: 07/06/1995 - 4110/8
md.)
(Değişik fıkra: 03/03/2001 - 4630/13. md.)
Bir eserin aslını veya kopyalarını,
herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı,
geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı
münhasıran eser sahibine
aittir.
Eserlerin aslından ikinci bir
kopyasının çıkarılması ya da eserin işaret, ses ve görüntü nakil ve tekrarına
yarayan, bilinen ya da ileride geliştirilecek olan her türlü araca kayıt
edilmesi, her türlü ses ve müzik kayıtları ile mimarlık eserlerine ait plan,
proje ve krokilerin uygulanması da çoğaltma sayılır. Aynı kural, kabartma ve
delikli kalıplar hakkında da geçerlidir.
Çoğaltma hakkı, bilgisayar
programının geçici çoğaltılmasını gerektirdiği ölçüde, programın yüklenmesi,
görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi ve depolanması fiillerini de kapsar.
C YAYMA HAKKI:
Madde 23 -
(Değişik madde: 03/03/2001 -
4630/14. md.)
Bir eserin aslını veya
çoğaltılmış nüshalarını, kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer
yollarla dağıtmak hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Eser sahibinin izniyle yurt
dışında çoğaltılmış nüshaların yurt içine getirilmesi ve bunlardan yayma yoluyla
faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Yurt dışında çoğaltılmış
nüshalar her ne surette olursa olsun eser sahibinin ve/veya eser sahibinin
iznini haiz yayma hakkı sahibinin izni olmaksızın ithal edilemez. Kiralama ve
kamuya ödünç verme yetkisi eser sahibinde kalmak kaydıyla, belirli nüshaların
hak sahibinin yayma hakkını kullanması sonucu mülkiyeti devredilerek ülke
sınırları içinde ilk satışı veya dağıtımı yapıldıktan sonra bunların yeniden
satışı eser sahibine tanınan yayma hakkını ihlal etmez.
Bir eserin veya çoğaltılmış
nüshalarının kiralanması veya ödünç verilmesi şeklinde yayımı, eser sahibinin
çoğaltma hakkına zarar verecek şekilde, eserin yaygın kopyalanmasına yol açamaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kültür Bakanlığınca
hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Ç TEMSİL HAKKI:
Madde 24 - Bir eserden, (...)
doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarıyan aletlerle umumi
mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma
hakkı munhasıran eser sahibine aittir.
Temsilin umuma arzedilmek
üzere vukubulduğu mahalden başka bir yere her hangi bir teknik vasıta ile nakli
de eser sahibine aittir.
(Ek fıkra:
01/11/1983 - 2936/4 md.)
Temsil hakkı; eser sahibinin veya meslek birliğine üye olması halinde, yetki
belgesinde belirttiği yetkiler çerçevesinde meslek birliğinin yazılı izni
olmadan, diğer gerçek ve tüzelkişilerce kullanılamaz. Ancak, 33 üncü ve 43 üncü
maddelerdeki hükümler saklıdır.
D İŞARET, SES VE/VEYA
GÖRÜNTÜ NAKLİNE YARAYAN ARAÇLARLA UMUMA İLETİM HAKKI:
Madde 25 -
(Değişik madde: 03/03/2001 -
4630/15. md.)
Bir eserin aslını veya
çoğaltılmış nüshalarını, radyo-televizyon, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz
yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital iletim de dahil olmak üzere
işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanması ve yayınlanan
eserlerin bu kuruluşların yayınlarından alınarak başka yayın kuruluşları
tarafından yeniden yayınlanması suretiyle umuma iletilmesi hakkı münhasıran eser
sahibine aittir.
Eser sahibi, eserinin aslı ya
da çoğaltılmış nüshalarının telli veya telsiz araçlarla satışı veya diğer
biçimlerde umuma dağıtılmasına veya sunulmasına ve gerçek kişilerin seçtikleri
yer ve zamanda eserine erişimini sağlamak suretiyle umuma iletimine izin vermek
veya yasaklamak hakkına da sahiptir.
Bu madde ile düzenlenen umuma
iletim yoluyla eserlerin dağıtım ve sunumu eser sahibinin yayma hakkını ihlal
etmez.
3. SÜRELER:
A GENEL OLARAK:
Madde 26 - Eser sahibine tanınan mali haklar zamanla
mukayyettir. 46 ve 47 nci maddelerdeki haller dışında koruma süresinin
bitiminden sonra herkes, eser sahibine tanınan mali haklardan faydalanabilir.
Bir eserin aslı veya
işlenmeleri için tanınan koruma süreleri birbirine tabi değildir.
Bu hüküm 9 uncu maddenin
birinci fıkrasındaki eserler hakkında da uygulanır.
Koruma süresi, eserin
alenileşmesinden önce cereyana başlamaz.
Forma veya fasikül halinde
yayımlanan eserlerde son forma veya fasikülün yayımlandığı tarih, eserin
aleniyeti tarihi sayılır. Fasıla ile yayımlanan mütaaddit ciltlerden müteşkkil
eserlerin her bir cildi ile bülten, risale, mevkute ve yıllıklar gibi eserlerde
aleniyet tarihi bunlardan her birinin yayımlanma tarihidir.
Aleniyet tarihinden başlıyan
süreler eserin ilk defa alenileştiği veya dördüncü fıkraya göre alenileşmiş
sayıldığı yıldan sonraki senenin ilk gününden itibaren hesap olunur.
Eser sahibinin ölümünden
itibaren başlıyan sürelerin hesabında, eser sahibinin öldüğü seneyi takip eden
yılın ilk günü başlangıç tarihi sayılır. 10 uncu maddenin birinci fıkrasında
zikredilen hallerde süre, eser sahiplerinden son sağ kalanının ölüm tarihinden
sonra başlar.
B SÜRELERİN DEVAMI:
Madde 27 -
(Değişik madde: 07/06/1995 - 4110/10
md.)
Koruma süresi eser sahibinin
yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder. (Ek cümle: 03/03/2001
- 4630/16. md.) Bu süre, eser sahibinin birden fazla olması durumunda, hayatta
kalan son eser sahibinin ölümünden itibaren yetmiş yıl geçmekle son bulur.
Sahibinin ölümünden sonra
alenileşen eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
12 nci maddenin birinci
fıkrasındaki hallerde koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır;
meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun,
İlk eser sahibi tüzelkişi
ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.
C TÜRKÇEYE TERCÜME
HUSUSUNDA KORUMA SÜRESİ:
Madde 28 -
(Mülga madde: 03/03/2001 - 4630/36.
md.)
Ç EL İŞLERİ, KÜÇÜK SANAT
ESERLERİ, FOTOĞRAF VE SİNEMA ESERLERİNDE SÜRE:
Madde 29
- (Mülga madde: 03/03/2001 -
4630/36. md.)
B TAHDİTLER:
I - AMME İNTİZAMI MÜLAHAZASİYLE:
Madde 30 - Eser sahibine tanınan haklar, eserin ispatı
maksadiyle mahkeme ve diğer resmi makamlar huzurunda ve alelıtlak zabıta ve ceza
işlerinde bir muameleye konu teşkil etmek üzere kullanılmasına mani değildir.
Fotoğraflar, umumi emniyet mülahazasiyle veya adli maksatlar için sahibinin
rızası alınmaksızın, resmi makamlar veya bunların emriyle başkaları tarafından
her şekilde çoğaltılabilir ve yayılabilir.
Eserin her hangi bir suretle
ticaret mevkiine konmasını, temsilini veya diğer şekillerde kullanılmasını
meneden yahut müsaade veya kontrole bağlı tutan kamu hukuku hükümleri mahfuzdur.
II - GENEL MENFAAT
MÜLAHAZASİYLE:
1. MEVZUAT VE İÇTİHATLAR
Madde 31 - Resmen yayımlanan veya ilan
olunan kanun, tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve kazai kararların
çoğaltılması, yayılması, işlenmesi veya her hangi bir suretle bunlardan
faydalanma serbesttir.
2. NUTUKLAR:
Madde 32 - Büyük Millet Meclisinde ve
diğer resmi meclis ve kongrelerde, mahkemelerde, umumi toplantılarda söylenen
söz ve nutukların, haber ve malümat verme maksadiyle çoğaltılması, umumi
mahallerde okunması veya radyo vasıtasiyle ve başka suretle yayımı serbesttir.
Hadisenin mahiyeti ve
vaziyetin icabı gerektirmediği hallerde söz ve nutuk sahiplerinin adı
zikredilmiyebilir.
Bu söz ve nutukları birinci
fıkrada zikredilenden başka bir maksatla çoğaltmak veya diğer bir suretle yaymak
eser sahibine aittir.
3. TEMSİL SERBESTİSİ:
Madde 33 -
(Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/17. md.)
Yayımlanmış bir eserin, tüm eğitim ve
öğretim kurumlarında, yüzyüze eğitim ve öğretim maksadıyla doğrudan veya dolaylı
kar amacı gütmeksizin temsili, eser sahibinin ve eserin adının mutat şekilde
açıklanması şartıyla serbesttir.
4. EĞİTİM VE ÖĞRETİM İÇİN
SEÇME VE TOPLAMA ESERLER:
Madde 34 -
(Değişik fıkra: 07/06/1995 - 4110/13 md.)
Yayımlanmış musiki, ilim ve edebiyat eserlerinden
ve alenileşmiş güzel sanat eserlerinden, maksadın haklı göstereceği bir nispet
dahilinde iktisablar yapılmak suretiyle, hal ve vaziyetinden eğitim ve öğretim
gayesine tahsis edildiği anlaşılan seçme ve toplama eserler vücuda getirilmesi
serbesttir. 2 nci maddenin üçüncü bendinde ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
birinci ve beşinci bentlerinde gösterilen neviden eserler, ancak seçme ve
toplama eserin münderecatını aydınlatmak üzere iktibas edilebilir. Ancak bu
serbestlik, hak sahibinin meşru menfaatlerine haklı bir sebep olmadan zarar
verir veya eserden normal yararlanma ile çelişir şekilde kullanılamaz.
Münhasıran okullara mahsus
olarak hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onanan (okulradyo)
yayımları için de birinci fıkra hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra: 03/03/2001 - 4630/18. md.)
Yayımlanmış musiki, ilim ve edebiyat
eserlerinden ve alenileşmiş güzel sanat eserlerinden, iktibaslar yapılmak
suretiyle eğitim ve öğretim gayesi dışında seçme ve toplama eserler vücuda
getirilmesi ancak eser sahibinin izniyle mümkündür.
Bütün bu hallerde eser ve
eser sahibinin adı mütat şekilde zikredilmek icap eder.
5. İKTİBAS SERBESTİSİ:
Madde 35 - Bir eserden aşağıdaki hallerde
iktibas yapılması caizdir:
1. Alenileşmiş bir eserin
bazı cümle ve fıkralarının müstakil bir ilim ve edebiyat eserine alınması;
2 - Yayımlanmış bir bestenin
en çok tema, motif, pasaj ve fikir nevinden parçalarının müstakil bir musiki
eserine alınması;
3. Alenileşmiş güzel sanat
eserlerinin ve yayımlanmış diğer eserlerin, maksadın haklı göstereceği bir
nispet dahilinde ve münderacatını aydınlatmak maksadiyle bir ilim eserine
konulması;
4. Alenileşmiş güzel sanat
eserlerinin ilmi konferans veya derslerde, konuyu aydınlatmak için projeksiyon
ve buna benzer vasıtalarla gösterilmesi.
İktibasın belli olacak
şekilde yapılması lazımdır. İlim eserlerinde, iktibas hususunda kullanılan
eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı yer belirtilir.
6. GAZETE MÜNDERECATI:
Madde 36 - Basın Kanununun 15 inci maddesi
hükmü mahfuz kalmak üzere basın veya radyo tarafından umuma yayılmış bulunan
günlük havadisler ve haberler serbestçe iktibas olunabilir.
Gazete veya dergilerde çıkan
içtimai, siyasi veya iktisadi günlük meselelere mütaallik makale ve fıkraların
iktibas hakkı sarahaten mahfuz tutulmamışsa aynen veya işlenmiş şekilde diğer
gazete ve dergiler tarafından alınması ve radyo vasıtasiyle veya diğer bir
suretle yayılması serbesttir. İktibas hakkı mahfuz tutulsa bile sözü geçen
makale ve fıkraların kısaltılarak basın özetleri şeklinde alınması, radyo
vasıtasiyle veya diğer bir suretle yayılması caizdir.
Bütün bu hallerde, iktibas
edilen gazete, dergi ve ajansın ve eğer bunlar da başka bir kaynaktan
alınmışlarsa o kaynağın adı, tarih ve sayısından başka makale sahiplerinin adı,
müstear adı veya alameti zikredilmek icabeder.
7. HABER:
Madde 37 - (
Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/19. md.)
Haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirme
kapsamını aşmamak kaydıyla, günlük hadiselere bağlı olarak fikir ve sanat
eserlerinden bazı parçaların işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan
vasıtalara alınması mümkündür. Bu şekilde alınmış parçaların çoğaltılması,
yayılması, temsil edilmesi veya radyo ve televizyon gibi araçlarla yayınlanması
serbesttir. Bu serbestlik, hak sahibinin hukuki menfaatlerine zarar verecek
şekilde veya eserden normal yararlanmaya aykırı biçimde kullanılamaz.
III - HUSUSİ MENFAAT
MÜLAHAZASİYLE:
1. ŞAHSEN KULLANMA:
Madde 38 -
(Değişik madde: 07/06/1995 - 4110/14 md.)
Bütün fikir ve sanat eserlerinin, (...)
kar amacı güdülmeksizin şahsen kullanmaya mahsus çoğaltılması mümkündür. Ancak,
bu çoğaltma hak sahibinin meşru menfaatlerine haklı bir sebep olmadan zarar
veremez ya da eserden normal yararlanmaya aykırı olamaz.
(Mülga madde: 03/03/2001 - 4630/36. md.)
Sözleşmede belirleyici hükümlerinin
yokluğu durumunda, hata düzeltme de dahil, bilgisayar programının düşünüldüğü
amaca uygun kullanımı için gerekli olduğu durumda, bilgisayar programının onu
hukuki yollardan edinen kişi tarafından çoğaltılması ve işlenmesi serbesttir.
Bilgisayar programını yasal
yollardan edinen kişinin programı yüklemesi, çalıştırması ve hataları düzeltmesi
sözleşme ile önlenemez. Bilgisayar programının kullanımı için gerekli olduğu
sürece, bilgisayar programını kullanma hakkına sahip kişinin bir adet yedekleme
kopyası yapması sözleşme ile önlenemez.
Bilgisayar programının
kullanım hakkına sahip kişinin yapmaya hak kazandığı bilgisayar programının
yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi veya depolanması
fiillerini ifa ettiği sırada, bilgisayar programının herhangi bir ögesi altında
yatan düşünce ve ilkeleri belirlemek amacı ile, programın işleyişini
gözlemlemesi, tetkik etmesi ve sınaması serbesttir.
Bağımsız yaratılmış bir
bilgisayar programı ile diğer programların araişlerliğini gerçekleştirmek üzere
gerekli bilgileri elde etmek için, bilgisayar programının çoğaltılması ve
işlenmesi anlamında kod'un çoğaltılmasının ve kod formunun çevirisinin de
zorunlu olduğu durumlarda, bu fiillerin ifası aşağıdaki şartların karşılanması
halinde serbesttir:
1. Bu fiillerin, ruhsat
sahibi veya bir bilgisayar programının kopyasını kullanma hakkı sahibi diğer bir
kişi tarafından veya onların adına bunu yapmaya yetkili kişi tarafından ifa
edilmesi,
2. Araişlerliği
gerçekleştirmek için gerekli bilginin, (1) numaralı bentte belirtilen kişilerin
kullanımlarına sunulmaması,
3. Bu fiillerin, araişlerliği
gerçekleştirmek için gereken program parçaları ile sınırlı olması.
Yukarıdaki fıkra hükümleri,
onun uygulanması ile elde edilen bilgilerin;
1. Bağımsız yaratılmış
bilgisayar programının araişlerliğini gerçekleştirmenin dışında diğer amaçlar
için kullanılmasına,
2. Bağımsız yaratılmış
bilgisayar programının araişlerliği için gerekli olduğu durumlar dışında
başkalarına verilmesine,
3. İfade ediliş bakımından
esastan benzer bir bilgisayar programının geliştirilmesi, üretilmesi veya
pazarlanması veya fikri hakları ihlal eden herhangi diğer bir fiil için
kullanılmasına,
İzin vermez.
Altıncı ve Yedinci fıkra
hükümleri, programdan normal yararlanma ile çelişir veya hak sahibinin meşru
yararlarına makul olmayan müdahale eder şekilde kullanılmasına izin verecek
tarzda yorumlanamaz.
2. BESTEKARLARA TANINAN
HAKLAR:
Madde 39
- (Mülga madde: 03/03/2001 - 4630/36. md.)
3. KOPYE VE TEŞHİR:
Madde 40 - Umumi yollar, caddeler ve
meydanlara, temelli kalmak üzere konulan güzel sanat eserlerini; resim, grafik,
fotoğraf ve saire ile çoğaltma, yayma, umumi mahallerde projeksiyonla gösterme,
radyo ve benzeri vasıtalarla yayımlama caizdir. Bu salahiyet mimarlık
eserlerinde yalnız dış şekle munhasırdır.
Üzerlerine, sahibi tarafından
sarahaten menedici bir kayıt konulmuş olmadıkça güzel sanat eserleri, malikleri
veya bunların muvafakatiyle başkaları tarafından umumi mahallerde teşhir
edilebilir.
Açık artırma ile satılacak
eserler umuma teşhir olunabilir. Umumi mahallerde teşhir edilen veya açık
artırmaya konulan bir eseri sergi veya artırmayı tertip eden kimseler tarafından
bu maksatlarla çıkarılacak kataloğ, kılavuz veya bunlara benzer matbualar
vasıtasiyle çoğaltma ve yayma caizdir.
Bu hallerde, aksine yerleşmiş
adet yoksa, eser sahibinin adının zikrinden vazgeçilebilir.
4. UMUMA AÇIK MAHALLERDE
ESER, İCRA, FONOGRAM, YAPIM VE YAYINLARIN KULLANILMASI VE/VEYA İLETİLMESİNE
İLİŞKİN ESASLAR:(*)
Madde 41 -
(Değişik madde:03/03/2004-5101/11.mad)
*1*
Girişi ücretli veya ücretsiz umuma açık
mahaller; eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların kullanım ve/veya iletimine
ilişkin 52 nci maddeye uygun sözleşme yaparak hak sahiplerinden veya üyesi
oldukları meslek birliklerinden izin alır ve sözleşmelerde yazılı malî hak
ödemelerini bu madde hükümlerine göre yaparlar.
Eser, icra, fonogram, yapım
ve yayınları kullanan ve/veya ileten umuma açık mahaller; mahallin bulunduğu
bölgenin özelliği, mahallin nitelik ve niceliği, fikrî mülkiyete konu eser,
icra, fonogram, yapım ve yayınların mahalde sunulan ürün veya hizmetin ayrılmaz
bir parçası ve ürün veya hizmete katkısı olup olmadığı ve benzeri hususlar
dikkate alınmak suretiyle sınıflandırılır veya sınıflandırma dışı bırakılır.
Faaliyet gösterdikleri
sektörlerde; eser sahipleri ve/veya bağlantılı hak sahipleri meslek birlikleri,
yapılan sınıflandırmaya bağlı olarak eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların
kullanımından ve/veya iletiminden kaynaklanan ödemelere ilişkin tarifeleri
tespit ederler. Meslek birlikleri ile umuma açık mahaller arasındaki
sözleşmeler, bu tarife bedelleri veya taraflarca yapılabilecek müzakereler
sonucu belirlenecek bedeller üzerinden yapılır.
Tarifelere ilişkin
sözleşmelerde takvim yılı esas alınır ve bu tarifeler takvim yılı başından
itibaren geçerli olur.
Bu madde hükümlerinin
uygulanmasını teminen:
1. Meslek birlikleri temsil
ettikleri eser, icra, fonogram ve yapımlar ile üyelerine ilişkin bilgileri,
Bakanlığa bildirmek zorundadırlar. Bu bildirimler her üç ayda bir güncellenir ve
Bakanlıkça oluşturulan ortak bir veri tabanı üzerinden ilgili taraflara açılır.
2. Eser sahipleri alanında
kurulmuş meslek birlikleri veya bağlantılı hak sahipleri alanında kurulmuş
meslek birlikleri veya aynı sektörlerde faaliyet gösteren meslek birlikleri,
biraraya gelerek protokole bağlamak suretiyle ortak tarifeler belirleyebilirler.
Ortak tarifeler protokole taraf meslek birlikleri açısından bağlayıcıdır.
Meslek birlikleri, tarifeler
veya ortak tarifeleri her takvim yılının dokuzuncu ayında kullanıcıları temsil
eden ve kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile
Bakanlığa bildirirler ve kamuoyuna duyururlar. Umuma açık mahaller, müzakere ve
sözleşme yapılmasına ilişkin verecekleri bağlayıcı nitelikteki yetki belgeleri
ile üye oldukları meslek kuruluşları aracılığıyla da tarifeleri veya ortak
tarifeleri müzakere edebilir ve sözleşme yapabilirler. Ancak, tarifelerin götürü
usulde tespit edilmesi halinde umuma açık mahaller sadece meslek kuruluşları
aracılığı ile müzakere edebilir ve sözleşme yapabilirler.
Onuncu ayda umuma açık
mahaller veya meslek kuruluşları ile meslek birlikleri arasında tarifeler veya
ortak tarifeler üzerinde uzlaşma sağlanamaması ve sözleşme yapılamaması halinde,
en geç bu ayın sonuna kadar, meslek birlikleri ve/veya meslek kuruluşları
tarafından bu tarifelerin Bakanlıkça oluşturulacak uzlaştırma komisyonunda
müzakere edilmesi talep edilebilir.
Uzlaştırma komisyonu,
taraflardan birinin talebi ve Bakanlığın uygun görmesi halinde, tarifeleri
müzakere etmek üzere, Bakanlık tarafından talep tarihinden itibaren onbeş gün
içinde oluşturulur. Komisyon Bakanlıktan bir, Rekabet Kurumundan iki temsilci ve
ilgili meslek birlikleri ile kullanıcıları temsil eden meslek kuruluşlarının
birer temsilcisinden oluşur. Bakanlık temsilcisi aynı zamanda komisyon
başkanıdır. Aynı usulle, komisyon üye sayısı kadar yedek üye seçilir. Komisyonun
sekretarya hizmetleri Bakanlık ilgili birimi tarafından yürütülür.
Komisyon, oluşturulduğu
tarihten itibaren onbeş gün içinde, raporunu hazırlayarak, Bakanlığa ve
taraflara bildirir. Umuma açık mahaller ve meslek birlikleri, Komisyon raporunun
açıklandığı tarihten itibaren onbeş gün içinde, meslek birliklerinin açıklamış
oldukları tarifeleri veya müzakereler neticesinde mutabakata vardıkları
tarifeleri sözleşmeye bağlayabilirler.
Meslek birliklerince
belirlenen tarife veya ortak tarifeler üzerinden sözleşmenin yapılmaması
halinde, taraflar yargı yoluna başvurabilirler. Yargılama sürecinde, bir önceki
yıl sözleşme yapmış olan mahaller, ilgili meslek birlikleri aksini
bildirmedikçe, dava konusu tarifenin 1/4'ünü dava sonuçlanıncaya kadar her üç
ayda bir meslek birlikleri adına açılmış banka hesabına yatırmak suretiyle eser,
icra, fonogram, yapım ve yayınları kullanabilir ve/veya iletebilirler. Bir
önceki yıl sözleşme yapmamış umuma açık mahaller ile ilk defa sözleşme yapacak
umuma açık mahallerin bu fıkrada öngörüldüğü şekilde eser, icra, fonogram, yapım
ve yayınları kullanabilmeleri ve/veya iletebilmeleri ise ilgili meslek
birliklerinin iznine bağlıdır. Dava sonuçlanıncaya kadar bu şekilde ödenen
miktar, mahkeme kararıyla tespit edilen tarife bedelinden mahsup edilir.
Tarifelerin tespit
edilmesinde ve uzlaşmazlıkların hallinde, bu Kanunun 42/A maddesinin üçüncü
fıkrasında yer alan, tarife tespitine ilişkin esaslar dikkate alınır.
Mahallerde kullanılan ve/veya
iletimi yapılan eser, icra, fonogram, yapım ve yayınlar üzerinde hak sahibi olan
gerçek veya tüzel kişiler, bunların kullanımına ve/veya iletimine ilişkin
ödemelerin yapılmasını ancak yetki verdikleri meslek birlikleri aracılığı ile
talep edebilirler. Sinema eserleri bakımından bu fıkranın uygulanması zorunlu
değildir.
Sınıflandırma, uzlaştırma
komisyonuna başvuru halinde Bakanlıkça alınacak ücretler ve uzlaştırma
komisyonunun çalışması ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve
esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.
IV - HÜKÜMETE TANINAN
YETKİLER:
1. MESLEK BİRLİKLERİNİN KURULMASI:
Madde 42 -
(Değişik madde: 01/11/1983 - 2936/7 md.)
(Değişik fıkra: 03/03/2001 - 4630/21. md.)
Eser sahipleri ve eser sahiplerinin
hakları ile bağlantılı hak sahipleri, ile bu Kanunun 52 nci maddesine uygun
biçimde düzenlenmiş sözleşmelerle eser veya hak sahibinden malî hakları kullanma
yetkilerini devralarak bu Kanunun 10 uncu maddesine göre ilim-edebiyat eserleri
üzerindeki hakları kullanarak, süreli olmayan yayınları çoğaltan ve yayanlar
üyelerinin ortak çıkarlarını korumak ve bu Kanun ile tanınmış hakların idaresini
ve takibini, alınacak ücretlerin tahsilini ve hak sahiplerine dağıtımını
sağlamak üzere, Kültür Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca onaylanan
tüzük ve tip statülere uygun olarak tespit edilecek alanlarda birden fazla
meslek birliği kurabilirler. Eser sahipleri veya icracı sanatçılar bakımından
zorunlu organlarının asıl üye sayısının dört katı kadar
...*1* ;
yapımcılar veya radyo-televizyon kuruluşları bakımından bu organların asıl üye
sayısının iki katı kadar üye olma niteliklerini taşıyan gerçek veya tüzel
kişiler meslek birliği olarak faaliyet gösterebilmek için izin almak üzere
Bakanlığa başvurmak zorundadırlar. Meslek birlikleri bu izni aldıktan sonra
kuruldukları alanda faaliyet gösterirler.
(Değişik fıkra: 03/03/2001 - 4630/21. md.)
Aynı alanda, başka bir meslek birliğinin
kurulabilmesi için, yukarıda zikredilen kurucu üye sayılarından az olmamak
kaydıyla o alanda kurulmuş en fazla üyesi olan meslek birliğinin üye tam
sayısının 1/3'ü kadar üye olma niteliklerini taşıyan gerçek veya tüzel kişiler
faaliyet izni almak üzere Bakanlığa başvururlar. Bakanlığın bu başvuruyu uygun
bularak izin vermesi halinde faaliyet gösterirler. Her birlik ihtiyaçlar
doğrultusunda şubeler açarak çalışabilir. Aynı alanda kurulmuş en az iki meslek
birliği, Bakanlıkça hazırlanan tüzük ve tip statülerin belirlediği usul ve
esaslar çerçevesinde federasyon kurabilir. Aynı alanda birden fazla federasyon
kurulamaz.
Meslek birlikleri ve
federasyon özel hukuka tabi tüzelkişilerdir. Üyeleri sermaye koymak, kar ve
zarara, hukuki mesuliyete iştirak etmekle yükümlü tutulamazlar.
Meslek birliklerinin ve
federasyonun tip statülerinde genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu,
teknik - bilim kurulu ve haysiyet kurulu mecburi organ olarak düzenlenir. Bu
birliklerin ve federasyonun kurulması, kontrolü; denetlenmesi ile ilk genel
kurullarını toplayabilmeleri için gerekli en az üye sayısı, diğer ihtiyari
organları, kurullarının teşekkül tarzı, üye sayısı ve görevleri üyeliğe girme,
çıkma ve çıkarılma şartları, şubelerini kurabilecekleri bölgelerin tespiti, yurt
içi ve yurt dışındaki kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve özel hukuk
tüzelkişileri ile olan ilişkileri, bu ilişkilerdeki hak ve yetkileri, üyeleriyle
olan mali ilişkileri, elde edilen telif ücreti ve tazminatların dağıtımı ve
diğer usul ve esaslara ilişkin hususlar; ilgili kuruluşların görüşleri
alındıktan sonra Kültür Bakanlığınca hazırlanacak tüzükle belirlenir.
04/10/1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler Kanununun 21 inci maddesinin ikinci
fıkrası, 30, 37, 40, 42, 43, 44, 45, 48, 65, 66, 67, 68, 69, 70 ve 90 ıncı
maddeleri, bu maddeye göre kurulacak meslek birlikleri ve federasyon için de
ceza hükümleriyle birlikte uygulanır. *2*
(Değişik fıkra: 03/03/2001 - 4630/21. md.)
Eser sahipleri ile bağlantılı hak
sahiplerinin bu Kanunla tanınmış hakları, ülke içinde bu maddeye göre kurulan
meslek birlikleri dışında; başka birlik, dernek ve benzeri kuruluşlar tarafından
takip edilemez. Bu maddede geçen üyelik, kurucu üye sayısı ve üye tam sayısı
gibi hususlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş olan meslek
birlikleri için de aranır. Bütün meslek birlikleri Kanunun yürürlüğe girmesinden
itibaren altı ay içerisinde bu maddede getirilen esaslara uygun hale gelmek
mecburiyetindedirler. Bu süre içinde bu şartı yerine getirmeyen meslek
birlikleri altı ay sonunda kendiliğinden dağılmış sayılır.
2. MESLEK BİRLİKLERİNİN
YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE TARİFE TESPİTİNE İLİŞKİN ESASLAR:
Madde 42/A -
(Ek madde:03/03/2004-5101/13.mad)
Bu Kanunun 42 nci maddesinde öngörülen
amaçlarla hakların idaresini sağlamak üzere kurulan meslek birlikleri;
1. Temsil ettikleri eser,
icra, fonogram ve yapımlar ile üyelerine ilişkin tüm bilgileri Bakanlığa
bildirmek ve ilgili kişilere açık bu bildirimi her üç ayda bir güncellemekle,
2. Üyesi olan hak
sahiplerinin faaliyetlerinden kaynaklanan haklarının idaresini hakkaniyete uygun
koşullarda sağlamakla,
3. Üyelerinin haklarının
idaresine ilişkin faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri, dağıtım plânlarına
uygun olarak hak sahiplerine dağıtmakla,
4. Yazılı talepte bulunan
ilgili kişilere, temsil ettikleri eser, icra, fonogram ve yapımlar ile ilgili
bilgileri vermekle,
5. Sözleşme yapılırken idare
ettikleri haklara ilişkin olarak hakkaniyete uygun davranmakla, kendi maddî
ve/veya manevî menfaatleri bakımından gerekli gördükleri indirim veya ödeme
kolaylıklarını sağlamakla,
6. Sözleşme yapılabilmesi
için idaresini sağladıkları haklara ilişkin ücret tarifelerini süresinde
belirlemek ve belirlenen tarifeleri ve bu tarifelerdeki her türlü değişikliği
süresinde duyurmakla,
7. Hesaplarını yeminli malî
müşavirlere onaylatmakla,
Yükümlüdürler.
Yukarıdaki fıkranın
radyo-televizyon kuruluşlarının yayınları bakımından uygulanmasında Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu kayıtları esas alınır.
Tarifelerin tespit
edilmesinde; tarifelerin uluslararası uygulamaların ülkenin ekonomik ve
toplumsal koşullarına uyarlanabilirliği göz önünde bulundurularak makul seviyede
belirlenmesi ile teknolojik alandaki değişimlerin yanı sıra eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınların yaratıldığı ve kullanıldığı sektörlerin yapısını
tahrip edici, üretimi ve kullanımı engelleyici ve genel kabul görmüş
uygulamalara zarar verici bir etki yaratılmaması, rekabeti bozucu şartlar
oluşturulmaması, yapılan sınıflandırma, ilgili sektörlerdeki ürün fiyatları ve
bu sektörlerin gayrisafi millî hâsıladaki payı, eser, icra, fonogram, yapım ve
yayınların kullanım ve/veya iletim sıklığı, birim fiyat veya götürü usulü ödeme,
ödeme plânı ve benzeri hususlar esas alınır.
Aynı alanda ve/veya sektörde
faaliyet gösteren birlikler, tarife tespitinde, sözleşme yapılmasında ve bu
Kanunun uygulanması ile ilgili diğer iş ve işlemlerde birlikte hareket
edebilirler.
Ortak tarife yapılmış olması
halinde, aynı alanda faaliyet gösteren meslek birlikleri, tarifelere esas olmak
üzere her takvim yılının başında, alandaki temsil kabiliyetleri ile temsil
ettikleri eser, icra, fonogram, yapım ve yayınlara ilişkin kullanım oranlarını
tespit ederek Bakanlığa bildirmek zorundadırlar. Bu oranların tespitinde anlaşma
sağlanamaması ve/veya bu oranların Bakanlığa bildirilmemesi halinde, Bakanlıkça
oluşturulacak bir komisyon bu tespiti yapar. Bu tespit yapılıncaya kadar,
sözleşme yapmış kullanıcılar, ödemeleri gereken meblağı, Bakanlığın talebi
üzerine mahkemece belirlenmiş tevdi mahalline yatırırlar. Burada toplanan
meblağ, komisyon çalışma giderleri mahsup edildikten sonra, ilgili meslek
birlikleri arasında, komisyonca tespit edilen orana ya da herhangi bir aşamada,
birliklerin aralarında anlaşmaları halinde, mutabakata vardıkları kullanım
oranına göre paylaştırılır. Komisyon Bakanlık, Rekabet Kurumu ve ilgili meslek
birliklerini temsilen birer kişiden oluşur. Bakanlık temsilcisi aynı zamanda
komisyon başkanıdır. Komisyon kararlarına yargı yolu açık olup, görevli mahkeme
ilgili ihtisas mahkemesidir.
Bu maddede belirtilen esaslar
çerçevesinde yapılması gereken bildirimlere ilişkin yükümlülüklerini yerine
getirmediği belirlenen meslek birliklerinin dağıtıma ilişkin hesabına
Bakanlıkça, mahkemeden yükümlülüklerini yerine getirinceye kadar tedbir
konulması istenebilir.
Meslek birliğine üye eser
veya bağlantılı hak sahiplerinin alenileşmiş veya yayımlanmış tüm eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınlarına ilişkin haklarının takibi meslek birliğine
verilecek yetki belgesine göre yapılır. Yetki belgesine ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
3. MESLEK BİRLİKLERİNİN
DENETİMİ:
MADDE 42/B -
(Ek madde:03/03/2004-5101/13.mad)
Meslek birlikleri, idarî ve malî açıdan
Bakanlığın denetimine tâbidir. Bakanlık, meslek birliklerinin bu Kanunla
belirlenmiş görev ve yükümlülükleri yerine getirip getirmediklerini her zaman
kendisi denetleyebileceği gibi bu denetimin bağımsız denetim kuruluşlarına
yaptırılmasını meslek birliklerinden de isteyebilir. Bu kuruluşlarca yapılan
denetimlere ilişkin raporların bir örneği Bakanlığa gönderilir.
Denetimler sırasında, denetim
yapmakla görevlendirilenler tarafından istenecek her türlü defter, belge ve
bilgilerin ibraz edilmesi veya verilmesi, kasa veya veznenin kontrol
ettirilmesi, yönetim yerleri, şubeler ve eklentilerine girme gibi taleplerin
yerine getirilmesi zorunludur.
Meslek birlikleri tarafından;
1. Bu Kanunun 42 ve 42/A
maddeleri ile bu maddede belirlenen görev ve yükümlülüklerin yerine
getirilmediği,
2. Sözleşmelere uygun
tahsilat veya dağıtımın yapılmadığı ya da yanlış ve haksız dağıtım yapıldığı,
3. Tarifelerin bu Kanunun
42/A maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen esaslara göre düzenlenmediği,
Tespit edildiği takdirde, bu
birlikler Bakanlıkça yazılı olarak bir defa uyarılır, uyarının tebliği
tarihinden itibaren otuz gün içinde kusurun giderilmemesi halinde, meslek
birliği ikinci kez uyarılır.
Yukarıdaki fıkrada bahsi
geçen kusurların ikinci uyarıyı takip eden otuz gün içinde de giderilmemesi veya
yapılan denetimlerde, birlik kayıtlarında ve diğer iş ve işlemlerinde mevzuata
aykırılık tespit edilmesi halinde, Bakanlık en geç üç ay içinde olağanüstü genel
kurul yapmak üzere üyeleri davet eder. Olağanüstü genel kurul yapılıncaya kadar,
birliğin iş ve işlemlerinde suiistimali görülenler tedbiren işten el çektirilir,
Bakanlıkça yerine atama yapılır veya sırası gelen yedek üye göreve çağrılır.
Bu Kanunun 42 ve 42/A
maddeleri ile bu madde hükümleri, 42 nci madde çerçevesinde kurulacak
federasyonlar için de uygulanır.
4. ESER, İCRA, FONOGRAM VE
YAPIMLARIN YAYINLANMASINA VE/VEYA İLETİLMESİNE İLİŞKİN ESASLAR: (*)
Madde 43 -
(Değişik madde:03/03/2004-5101/14.mad)
*1*
Radyo-televizyon kuruluşları, uydu ve
kablolu yayın kuruluşları ile mevcut veya ileride bulunacak teknik imkânlardan
yararlanarak yayın ve/veya iletim yapacak kuruluşlar, yayınlarında
yararlanacakları opera, bale, tiyatro ve benzeri sahneye konmuş eserlerle ilgili
olarak hak sahiplerinden önceden izin almak zorundadırlar.
Bu kuruluşlar sahneye konmuş
eserler dışında kalan eser, icra, fonogram ve yapımlar için ilgili alan meslek
birlikleri ile 52 nci maddeye uygun sözleşme yaparak izin almak, söz konusu
yayın ve/veya iletimlere ilişkin ödemeleri bu birliklere yapmak ve kullandıkları
eser, icra, fonogram ve yapımlara ilişkin listeleri bu birliklere bildirmek
zorundadırlar.
3984 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun çerçevesinde faaliyet
gösteren radyo-televizyon kuruluşları Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından,
anılan Kanun dışında kalan ve yayın ve/veya iletim yapan diğer kuruluşlar ise
Bakanlık tarafından sınıflandırılır.
Faaliyet gösterdikleri
sektörlerde eser sahipleri ve/veya bağlantılı hak sahipleri meslek birlikleri,
yapılan sınıflandırmaya bağlı olarak eser, icra, fonogram ve yapımların yayın
ve/veya iletiminden kaynaklanan ödemelere ilişkin tarifeleri tespit ederler.
Meslek birlikleri ile kuruluşlar arasındaki sözleşmeler, bu tarife bedelleri
veya taraflarca yapılan müzakereler sonucu belirlenecek bedeller üzerinden
yapılır.
Meslek birliklerinin temsil
ettikleri eser, icra, fonogram ve yapımlar ile üyelerine ilişkin bildirim
zorunluluğu, tarifelerin belirlenmesi, duyurulması, müzakere edilmesi, sözleşme
yapılması, uzlaşmazlıkların halli ve diğer hususlarda bu Kanunun 41 inci
maddesinin dört ilâ onüçüncü fıkraları uygulanır. Ancak yayın ve/veya iletim
yapan kuruluşlar bakımından 41 inci maddenin altıncı fıkrasının son cümlesinin
uygulanması zorunlu değildir.
Ayrıca, 41 inci maddenin 10
uncu fıkrasının uygulanması bakımından, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu,
yayınlarında yer verdiği eser, icra, fonogram ve yapımları her üç ayda bir
meslek birliklerince belirlenen yıllık tarifenin 1/4'ünü yatırmak suretiyle
kullanabilir.
5. FİKİR VE SANAT ESERLERİNİN
İŞARETLENMESİ:
Madde 44 -
(Değişik madde: 07/06/1995 - 4110/18 md.)
(Değişik fıkra: 03/03/2004-5101/15 md.)
*1* Fikrî mülkiyet haklarının korunması ve
etkin bir şekilde takibinin sağlanması amacıyla, sadece süreli yayınlar basan
yerler dışında, fikir ve sanat eserlerinin tespit edilmesi ve çoğaltılmasına
ilişkin materyalleri üreten ve/veya bu materyallerin dolum, çoğaltım ve satışını
yapan veya herhangi bir şekilde yayan ve umuma arz eden yerler, Bakanlıkça ücret
mukabili sertifikalandırılır. Bakanlıkça belirlenen yerler, Bakanlıkça
onaylanmış bir yazılım ile Bakanlıkça belirlenecek kriterlere uygun bir donanımı
bulundurmak, gerekli alt yapıyı oluşturmak ve gerçekleştirdikleri işlemleri her
takvim yılı itibarıyla Bakanlığa bildirmek zorundadır. Bu yerler ve malî hak
sahipleri ayrıca, Bakanlıkça gerekli görülecek işaret ve seri numaraları ile
uluslararası standartlara uygun kodları, taşıyıcı materyaller üzerinde
bulundurmakla müştereken yükümlüdürler.
*4*
(Değişik fıkra: 03/03/2001 - 4630/23. md.)
Her türlü boş video kaseti, ses kaseti,
bilgisayar disketi, CD, DVD gibi taşıyıcı materyaller ile, fikir ve sanat
eserlerinin çoğaltılmasına yarayan her türlü teknik cihazı ticari amaçlı imal
veya ithal eden gerçek ve tüzel kişiler, imalat veya ithalat bedeli üzerinden
yüzde üçü geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek orandaki miktarı
keserek, ay içinde topladıkları meblağı, sonraki ayın en geç yarısına kadar
Kültür Bakanlığı adına bir ulusal bankada açılacak özel hesaba yatırmakla
yükümlüdürler. (Ek cümle: 14/07/2004 -
5217 S.K./17.mad) *3*
Özel hesapta toplanan bu tutarların dörtte biri
Kültür ve Turizm Bakanlığı Merkez Saymanlığı hesabına aktarılır ve bütçeye gelir
kaydedilir.
(Değişik fıkra: 03/03/2001 - 4630/23.
md.Değişik madde: 14/07/2004 - 5217 S.K./16.mad)
*2* *3*
Bu hesapta kalan miktarlar fikrî mülkiyet
sisteminin güçlendirilmesi ile kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesi
amacıyla kullanılır. Bu hesapta kalan miktarın dağıtımı ve kullanımına ilişkin
usul ve esaslar Kültür ve Turizm Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir. Yurt içindeki ve yurt dışındaki kültür mirasının korunmasına yönelik
faaliyetler için Bakanlık bütçesine gerekli ödenek konulur.
Değişik fıkra: 03/03/2004-5101/15 md.)
*1*
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile alınacak ücretler
Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
6. GÜZEL SANAT ESERLERİNİN
SATIŞ BEDELLERİNDEN PAY VERİLMESİ:
Madde 45 -
(Değişik fıkra:03/03/2004-5101/15.mad)
*1* Mimarî
eserler hariç olmak üzere, bu Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan güzel sanat
eserlerinin asılları ile eser sahibinin kendisinin sınırlı sayıda meydana
getirdiği veya eser sahibinin kontrolünde ve izniyle meydana getirilmiş ve eser
sahibi tarafından imzalanmış veya başka bir şekilde işaretlenmiş olmaları
nedeniyle özgün eser olduğu kabul edilen kopyaları, 2 nci maddenin (1) numaralı
bendinde ve 3 üncü maddede sayılıp da yazarlarla bestecilerin el yazısıyla
yazılmış eserlerinin asıllarından biri, eser sahibi veya mirasçıları tarafından
bir defa satıldıktan sonra, koruma süresi içinde, bir sergide veya açık
artırmada yahut bu gibi eşyayı satan bir mağazada veya başka şekillerde satış
konusu olarak el değiştirdikçe, bu satış bedeli ile bir önceki satış bedeli
arasında açık bir nispetsizlik bulunması halinde, her satışta, satışı
gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişi, bedel farkından münasip bir payı eser
sahibine, o ölmüşse miras hükümlerine göre ikinci dereceye kadar (ve bu derece
dahil) yasal mirasçılarına ve eşine, bunlar da yoksa ilgili alan meslek
birliğine Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir kararname ile belirlenecek usul ve
esaslar çerçevesinde ödemekle yükümlüdür.
Kararnamede:
1. Bedel farkının yüzde onunu
geçmemek şartiyle farkın nispetine göre tesbit edilecek bir pay tarifesi;
2. Bedeli kararnamede tesbit
edilecek miktarı aşmıyan satışların pay vermek borcundan muaf tutulacağı;
3. Eser nevileri itibariyle
mesleki birliğin hangi kolunun ilgili sayılabileceği; gösterilir.
Satışın vukubulduğu müessese
sahibi satıcı ile birlikte müteselsilen mesuldür.
Cebri satış hallerinde pay
ancak diğer alacaklar tamamen ödendikten sonra ödenir.
Pay verme borcunun
zamanaşımı, bu borcun doğumunu intaç eden satıştan itibaren beş yıldır.
7. DEVLETİN FAYDALANMA
SALAHİYETİ:
Madde 46 -
(Değişik madde: 01/11/1983 - 2936/10 md.)
Çoğaltma ve yayımı eser sahibi tarafından
açıkça men edilmemiş olan ve umumi kütüphane, müze ve benzeri müesseselerde
saklı bulunan henüz yayımlanmamış veya alenileşmemiş eserler, mali haklarla
ilgili koruma süresi dolmuş olmak şartıyla, bulunduğu kamu kurum ve kuruluşuna
ait olur. Bunlardan kamu kurum ve kuruluşları ile bilimsel vesair amaçla
yararlanmak isteyen kişi ve kuruluşların izin alacakları merci ve bunlardan
alınacak ücretlerle bu ücretlerin hangi kültürel gayelerde sarfedileceği ve
diğer hususlar, ilgili kuruluşların görüşü alındıktan sonra Kültür Bakanlığınca
hazırlanacak tüzükle belirlenir.
8. KAMUYA MALETME:
Madde 47 - Bir kararname ile memleket
kültürü için önemi haiz görülen bir eser üzerindeki mali haklardan faydalanma
salahiyeti, hak sahiplerine münasip bir bedel ödenmesi suretiyle koruma
süresinin bitiminden önce kamuya maledilebilir.
(Değişik fıkra: 03/03/2001 - 4630/24. md.)
Bu hususta karar verilebilmesi için eserin
Türkiye'de veya Türkiye dışında Türk vatandaşları tarafından vücuda getirilmiş
olması ve aynı zamanda yayımlanmış eser nüshalarının iki yıldan beri tükenmiş
bulunması ve hak sahibinin uygun bir süre içinde eserin yeni baskısını
yapmayacağının tespit edilmesi gerekir.
Bu kararnamede:
1. Eser ve sahibinin adı;
2. Müktesep hakları ihlal
edilen kimselere ödenecek bedel;
3. Mali hakları kullanacak
makam veya müessese;
4. Verilen bedelin itfasından
sonra elde edilecek safi karın hangi kültürel gayelere tahsis edileceği;
yazılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: SÖZLEŞME VE
TASARRUFLAR
A HAYATTA VAKİ TASARRUFLAR:
I - ASLİ İKTİSAP:
Madde 48 - Eser sahibi veya mirasçıları
kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut
veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına
devredebilirler.
Mali hakları sadece kullanma
salahiyeti de diğer bir kimseye bırakılabilir.
(Ruhsat).
Yukardaki fıkralarda sayılan
tasarruf muameleleri henüz vücuda getirilmemiş veya tamamlanacak olan bir esere
taallük etmekte ise batıldır.
II - DEVREN İKTİSAP:
Madde 49 - Eser sahibi veya
mirasçılarından mali bir hak veya böyle bir hakkı kullanma ruhsatını iktisap
etmiş olan bir kimse, ancak bunların yazılı muvafakatiyle bu hakkı veya kullanma
ruhsatını diğer birine devredebilir.
İşleme hakkının devrinde,
devren iktisap eden kimse hakkında da eser sahibi veya mirasçılarının aynı
suretle muvafakatı şarttır.
III - SÖZLEŞMELER:
1. VÜCUDA GETİRİLECEK ESERLER:
Madde 50 - 48 ve 49 uncu maddelerde
sayılan tasarruf muamelelerine dair taahhütler, eser henüz vücuda getirilmeden
önce yapılmış olsa dahi muteberdir.
Eser sahibinin ileride vücuda
getireceği eserlerin bütününe veya muayyen bir nevi'ine taallük eden bu kabil
taahhütleri taraflardan her biri, ihbar tarihinden bir yıl sonra hüküm ifade
etmek üzere feshedebilir.
Eser tamamlanmadan önce, eser
sahibi ölür veya tamamlama kabiliyetini zayi eder, yahut kusuru olmaksızın
eserin tamamlanması imkansız hale gelirse zikri geçen taahhütler kendiliğinden
münfesih olur. Diğer tarafın iflas etmesi veya sözleşme uyarınca devraldığı mali
hakları kullanmaktan aciz duruma düşmesi yahut kusuru olmaksızın kullanmanın
imkansız hale gelmesi hallerinde de aynı hüküm caridir.
2. İLERİDEKİ FAYDALANMA
İMKANLARI:
Madde 51 - İleride çıkarılacak mevzuatın
eser sahibine tanıması muhtemel mali hakların devrine veya bunların başkaları
tarafından kullanılmasına mütaallik sözleşmeler batıldır.
İleride çıkarılacak mevzuatla
mali hakların şümulünün genişletilmesi veya koruma süresinin uzatılmasından
doğacak salahiyetlerden vazgeçmeyi yahut bunların devrini ihtiva eden
sözleşmeler hakkında aynı hüküm caridir.
IV - ŞEKİL:
Madde 52 - Mali haklara dair sözleşme ve
tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi
şarttır.
V - TEKEFFÜL:
1. HAKKIN MEVCUT OLMAMASI:
Madde 53 - Mali bir hakkı başkasına
devreden veya kullanma ruhsatını veren kimse, iktisap edene karşı hakkın
mevcudiyetini Borçlar Kanununun 169 ve 171 inci maddeleri hükmünce zamindir.
Haksız fiillerden ve sebepsiz
mal iktisabından doğan talepler mahfuzdur.
2. SALAHİYETİN MEVCUT
OLMAMASI:
Madde 54 - Mali bir hakkı yahut kullanma
ruhsatını devre salahiyetli olmıyan kimseden iktisap eden, hüsnüniyet sahibi
olsa bile himaye görmez.
Salahiyeti olmaksızın mali
bir hakkı başkasına devreden veya kullanma ruhsatını veren kimse; salahiyeti
bulunmadığına diğer tarafın vakıf olduğunu veya vakıf olması lazımgeldiğini
ispat etmedikçe tasarrufun hükümsüz kalmasından doğan zararı tazminle
mükelleftir. Kusur halinde mahkeme; hakkaniyet gerektiriyorsa daha geniş bir
tazminata hükmedebilir.
Haksız fiillerden ve sebepsiz
mal iktisabından doğan talepler mahfuzdur.
VI - YORUM KAİDELERİ:
1. ŞÜMUL:
Madde 55 - Aksi kararlaştırılmış olmadıkça
mali bir hakkın devri veya bir ruhsatın verilmesi eserin tercüme veya sair
işlenmelerine şamil değildir.
2. RUHSAT:
Madde 56 - Ruhsat; mali hak sahibinin
başkalarına da aynı ruhsatı vermesine mani değilse (basit ruhsat), yalnız bir
kimseye mahsus olduğu takdirde (tam ruhsat) tır.
Kanun veya sözleşmeden aksi
anlaşılmadıkça her ruhsat basit sayılır.
Basit ruhsatlar hakkında
hasılat kirasına, tam ruhsatlar hakkında intifa hakkına dair hükümler uygulanır.
3. MÜLKİYETİN İNTİKALİ:
Madde 57 - Asıl veya çoğaltılmış nüshalar
üzerindeki mülkiyet hakkının devri, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, fikri
hakların devrini ihtiva etmez.
Bir güzel sanat eseri
üzerinde çoğaltma hakkını haiz olan bir kimseden kalıp ve sair çoğaltma
aletlerinin zilyedliğini iktisap eden kimse, aksi kararlaştırılmamışsa, çoğaltma
hakkını da iktisap etmiş sayılır.
(Mülga fıkra: 03/03/2001 - 4630/36. md.)
VII - CAYMA HAKKI:
Madde 58 - Mali bir hak veya ruhsat
iktisap eden kimse, kararlaştırılan süre içinde ve eğer bir süre tayin
edilmemişse icabı hale göre münasip bir zaman içinde hak ve salahiyetlerden
gereği gibi faydalanmaz ve bu yüzden eser sahibinin menfaatleri esaslı surette
ihlal edilirse eser sahibi sözleşmeden cayabilir.
Cayma hakkını kullanmak
istiyen eser sahibi sözleşmedeki hakların kullanılması için noter vasıtasiyle
diğer tarafa münasip bir mehil vermeye mecburdur. Hakkın kullanılması, iktisap
eden kimse için imkansız olur veya tarafından reddedilir yahut bir mehil
verilmesi halinde eser sahibinin menfaatleri esaslı surette tehlikeye düşmekte
ise mehil tayinine lüzum yoktur.
Verilen mehil neticesiz
geçerse veya mehil tayinine lüzum yoksa noter vasıtasiyle yapılacak ihbar ile
cayma tamam olur. Cayma ihbarının tebliğinden itibaren 4 hafta geçtikten sonra
caymaya karşı itiraz davası açılamaz.
İktisap edenin mali hakkı
kullanmamakta kusuru yoksa veya eser sahibinin kusuru daha ağır ise hakkaniyet
gerektiği hallerde iktisap eden, münasip bir tazminat istiyebilir.
Cayma hakkından önceden
vazgeçme caiz olmadığı gibi bu hakkın dermeyanını iki yıldan fazla bir süre için
meneden takyitler de hükümsüzdür.
VIII- HAKKIN ESER SAHİBİNE
AVDETİ:
Madde 59 - Eser sahibi veya mirasçıları
mali bir hakkı muayyen bir gaye zımmında yahut muayyen bir süre için
devretmişlerse gayenin ortadan kalkması veya sürenin geçmesiyle ilgili hak,
sahibine avdet eder. Bu hüküm, başkasına devrine sözleşme ile müsaade edilmemiş
olan mali bir hakkı iktisap eden kimsenin ölümü yahut iflası halinde cari
değildir; meğer ki, işin mahiyeti icabı, hakkın kullanılması, iktisap edenin
şahsına bağlı bulunsun.
Muayyen bir gaye zımmında
veya muayyen bir süre için verilen ruhsatlar birinci fıkrada sayılan hallerde
son bulur.
B VAZGEÇME:
Madde 60 - Eser sahibi yahut mirasçıları,
kendilerine kanunen tanınan mali haklardan, önceden vakı tasarruflarını ihlal
etmemek şartiyle, bir resmi senet tanzimi ve bu hususun Resmi Gazete'de ilanı
suretiyle vazgeçebilirler.
Vazgeçme, ilan tarihinden
başlıyarak koruma süresinin bitmesi halindeki hukuki neticeleri doğurur.
C HACİZ VE REHİN:
I - CAİZ OLMIYAN HALLER:
Madde 61 - İcra ve İflas Kanununun 24 ve
30 uncu maddelerinin hükümleri mahfuz kalmak şartiyle:
1. Eser sahibinin veya
mirasçılardan birinin mülkiyeti altında bulunan henüz alenileşmemiş bir eserin
müsvedde veya asılları;
2. Sinema eserleri hariç
olmak üzere birinci bentte zikredilen eserler üzerindeki mali haklar;
3. Eser sahibinin, mali
haklara dair hukuki muamelelerden doğan paradan gayrı alacakları;
Kanuni veya akdi bir rehin
hakkının, cebri icranın veya hapis hakkının konusu olamaz.
II- CAİZ OLAN HALLER:
Madde 62 - Aşağıdaki hükümler dairesinde:
1. Alenileşmiş bir eserin
müsveddesi veya aslı;
2. Yayımlanmış bir eserin
çoğaltılmış nüshaları;
3. Eser sahibinin korunmaya
layık olan manevi menfaatlerini ihlal etmemek şartiyle alenileşmiş bir eser
üzerindeki mali hakları;
4. Eser sahibinin mali
haklara dair hukuki muamelelerden doğan para alacakları;
Kanuni veya akdi bir rehin
hakkının, cebri icranın yahut hapis hakkının konusunu teşkil edebilir.
Birinci fıkrada sayılan
konulara dair rehin sözleşmesinin muteber olması için yazılı şekilde yapılması
lazımdır. Sözleşmede rehin olarak verilenler ayrı ayrı gösterilmelidir.
Güzel sanat eserlerine ait
kalıplar ve sair çoğaltma vasıtaları, birinci fıkranın üçüncü bendinde yazılı
mali haklar üzerinde cebri icra tatbikı için lüzumlu görüldüğü nispette zilyed
olan kimselerden geçici olarak alınabilir.
Mimarlık eserleri hariç olmak
üzere güzel sanat eserlerinin asılları ve eser sahibine yahut mirasçılarına ait
musiki, ilim ve edebiyat eserlerinin müsveddeleri, birinci fıkranın üçüncü
bendinde yazılı mali haklar üzerinde cebri icra tatbikı için lüzumlu görüldüğü
nispette zilyed olan kimselerden geçici olarak alınabilir.
Ç MİRAS:
I - GENEL OLARAK:
Madde 63 - Bu Kanunun tanıdığı mali haklar
miras yolu ile intikal eder.
Mali haklar üzerinde ölüme
bağlı tasarruflar yapılması caizdir.
II - MÜŞTEREK ESER SAHİPLERİNDEN BİRİNİN
ÖLÜMÜ:
Madde 64 - Eseri birlikte vücuda
getirenlerden biri, eserin tamamlanmasından yahut alenileşmesinden önce ölürse
hissesi, diğerleri arasında taksime uğrar. Bunlar, ölenin mirasçılarına münasip
bir bedel ödemekle mükelleftirler. Miktar üzerinde uzlaşamazlarsa bunu mahkeme
tayin eder.
Eseri birlikte vücuda
getirenlerden biri eserin alenileşmesinden sonra ölürse diğerleri, ölenin
mirasçılariyle birliği devam ettirip ettirmemekte serbesttirler.
Devama karar vermeleri
halinde, sağ kalan eser sahipleri mirasçılardan birliğe karşı haklarının
kullanılması hususunda bir temsilci tayinini talep edebilirler.
Devama karar verilmediği
takdirde birinci fıkra hükümleri uygulanır.
III - MİRASÇILARIN BİRDEN FAZLA OLUŞU:
Madde 65 - Eser sahibinin terekesinde bu
kanunun tanıdığı mali haklar mevcut olupta Medeni Kanunun 581 inci maddesi
uyarınca bir temsilci tayin edilmişse, temsilci, bu haklar üzerinde yapacağı
muameleler için mirasçıların kararını almaya mecburdur.
BEŞİNCİ BÖLÜM: HUKUK VE CEZA DAVALARI
A HUKUK DAVALARI:
I - TECAVÜZÜN REF’İ DAVASI:
1. GENEL OLARAK:
Madde 66 - Manevi ve mali hakları tecavüze
uğrıyan kimse tecavüz edene karşı tecavüzün ref'ini dava edebilir.
Tecavüz, hizmetlerini ifa
ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya müstahdemleri tarafından
yapılmışsa işletme sahibi hakkında da dava açılabilir.
Tecavüz edenin veya ikinci
fıkrada yazılı kimselerin kusuru şart değildir.
Mahkeme, eser sahibinin
manevi ve mali haklarını, tecavüzün şümulünu, kusurun olup olmadığını, varsa
ağırlığını ve tecavüzün ref'i halinde tecavüz edenin düçar olması muhtemel
zararları takdir ederek halin icabına göre tecavüzün ref'i için lüzumlu göreceği
tedbirlerin tatbikına karar verir.
(Ek fıkra: 07/06/1995 - 4110/19 md.)
Eser sahibi, ikamet ettiği yerde de
tecavüzün ref'i ve men davası açabilir.
2. MANEVİ HAKLARA TECAVÜZ HALİNDE:
Madde 67 - Henüz alenileşmemiş bir eser,
sahibinin rızası olmaksızın veya arzusuna aykırı olarak umuma arzedildiği
takdirde tecavüzün ref'i davası, ancak umuma arz keyfiyetinin çoğaltılmış
nüshaların yayımlanması suretiyle vakı olması halinde açılabilir. Aynı hüküm,
esere, sahibinin arzusuna aykırı olarak adının konulduğu hallerde de caridir.
Eser üzerinde sahibinin adı
hiç konulmamış veya yanlış konulmuş yahut konulan ad iltibasa meydan verecek
mahiyette olupta eser sahibi 15 inci maddede zikredilen tesbit davasından başka
tecavüzün ref'ini talep etmişse, tecavüz eden gerek aslına, gerek tedavülde
bulunan çoğaltılmış nüshalar üzerine eser sahibinin adını derç etmeye mecburdur.
Masrafı tecavüz edene ait olmak üzere, hükmün en fazla 3 gazetede ilanı talep
edilebilir.
32, 33, 34, 35, 36, 39 ve 40
ıncı maddelerde sayılan hallerde yanlış veya kifayetsiz kaynak tasrih edilmiş
veyahut hiç kaynak gösterilmemişse ikinci fıkra hükmü uygulanır.
Eser haksız olarak
değiştirilmiş ise hak sahibi aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
1. Eser sahibi, eserin
değiştirilmiş şekilde çoğaltılmasının, yayım ve temsilinin, radyo ile yayımının
menedilmesini ve tecavüz edenin, tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalardaki
değişiklikleri düzeltmesini veya bunların eski haline getirilmesini talep
edebilir. Değişiklik, eserin, gazete, dergi veya radyo ile yayımı sırasında
yapılmışsa eser sahibi, masrafı tecavüz edene ait olmak üzere, eseri
değiştirilmiş şekilde yayımlamış olan bütün gazete, dergi ve radyo idarelerinden
değişikliğin ilan yolu ile düzeltilmesini talep edebilir;
2. (Değişik bent: 07/06/1995 - 4110/20
md.) Güzel sanat eserlerinde eser sahibi
asıldaki değişikliğin kendisi tarafından yapılmadığını veya eserdeki adının
kaldırılmasını yahut değiştirilmesini talep edebilir. Eski halin iadesi mümkün
ise değişikliğin izalesi ammenin veya malikin menfaatlerini esaslı surette
haleldar etmiyorsa eser sahibi eseri eski hale getirebilir.
3. MALİ HAKLARA TECAVÜZ HALİNDE:
Madde 68 -
(Değişik madde: 07/06/1995 - 4110/21 md.;Değişik
madde: 23/01/2008-5728 S.K./137.mad)
Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları
hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan,
çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü
nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri
sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri
uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.
İzinsiz çoğaltılan kopyalar
satışa çıkarılmamışsa hak sahibi çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya yarayan
film, kalıp ve benzeri araçların imhasını veya üretim maliyet fiyatını
geçmeyecek uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme
olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Bu
husus, izinsiz çoğaltanın hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
İzinsiz çoğaltılan kopyalar
satışa çıkarılmışsa hak sahibi, tecavüz edenin elinde bulunan nüshalar hakkında
ikinci fıkradaki şıklardan birini kullanabilir.
İkinci ve üçüncü fıkraların
eser sahibinden başka hak sahiplerince uygulanabilmesi için eser sahibinin bu
Kanunun 52 nci maddesine uygun yazılı çoğaltma izni aranır.
Hak sahiplerinden biri,
ikinci ve üçüncü fıkralar uyarınca talepte bulunduklarında Ceza Muhakemesi
Kanununun el koymaya ilişkin hükümleri delil elde etmek amacı dışında
uygulanmaz.
Bedel talebinde bulunan kişi,
tecavüz edene karşı onunla bir sözleşme yapmış olması halinde haiz olabileceği
bütün hak ve yetkileri ileri sürebilir.
II - TECAVÜZÜN MEN’İ DAVASI:
Madde 69 - Mali veya manevi haklarında
tecavüz tehlikesine maruz kalan eser sahibi muhtemel tecavüzün önlenmesini dava
edebilir. Vakı olan tecavüzün devam veya tekrarı muhtemel görülen hallerde de
aynı hüküm caridir.
66 ncı maddenin ikinci,
üçüncü ve dördüncü fıkralarının hükümleri burada da uygulanır.
III - TAZMİNAT DAVASI:
Madde 70
- (Değişik fıkra: 07/06/1995 - 4110/22 md.)
Manevi hakları haleldar edilen kişi,
uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabilir.
Mahkeme, bu para yerine veya bunlara ek olarak başka bir manevi tazminat şekline
de hükmedebilir.
Mali hakları haleldar edilen
kimse, tecavüz edenin kusuru varsa haksız fiillere mütaallik hükümler dairesinde
tazminat talep edebilir.
Birinci ve ikinci
fıkralardaki hallerde, tecavüze uğrıyan kimse tazminattan başka temin edilen
karın kendisine verilmesini de istiyebilir. Bu halde 68 inci madde uyarınca
talep edilen bedel indirilir.
B CEZA DAVALARI:
I - SUÇLAR:
1. MANEVİ, MALİ VEYA BAĞLANTILI HAKLARA
TECAVÜZ
Madde 71 -
(Değişik madde: 01/11/1983 - 2936/11 md.;Değişik
madde: 23/01/2008-5728 S.K./138.mad)
Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve
sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek:
1. Bir eseri, icrayı,
fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen,
temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü
nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak
işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç
vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya
ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan
kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına
hükmolunur.
2. Başkasına ait esere, kendi
eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para
cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi
hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına
hükmolunamaz.
3. Bir eserden kaynak
göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî
para cezasıyla cezalandırılır.
4. Hak sahibi kişilerin izni
olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada
bulunan kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
5. Bir eserle ilgili olarak
yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, altı aya kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
6. Bir eseri, icrayı,
fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan,
dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî
para cezasıyla cezalandırılır.
Bu Kanunun ek 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasında bahsi geçen fiilleri yetkisiz olarak işleyenler
ile bu Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam eden bilgi içerik
sağlayıcılar hakkında, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren bir suç
oluşturmadığı takdirde, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Hukuka aykırı olarak
üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı,
fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma
evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını
sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza
vermekten de vazgeçilebilir.
2. KORUYUCU PROGRAMLARI ETKİSİZ KILMAYA
YÖNELİK HAZIRLIK HAREKETLERİ
Madde 72 -
(Değişik madde:03/03/2004-5101/18.mad;Değişik
madde: 23/01/2008-5728 S.K./139.mad) *1*
Bir bilgisayar programının hukuka aykırı
olarak çoğaltılmasının önüne geçmek amacıyla oluşturulmuş ilave programları
etkisiz kılmaya yönelik program veya teknik donanımları üreten, satışa arz eden,
satan veya kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran kişi altı aydan iki
yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
3. DİĞER SUÇLAR:
Madde 73 -
(Değişik madde:03/03/2004-5101/19.mad;Mülga
madde: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad) *1*
II - FAİL:
Madde 74 -
(Mülga madde: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad)
II- SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA
Madde 75 -
(Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/29. md.;Değişik
madde: 23/01/2008-5728 S.K./140.mad)
71 ve 72 nci maddelerde sayılan suçlardan
dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikâyete bağlıdır. Yapılan şikâyetin
geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek
birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet
başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikâyet süresi
içinde Cumhuriyet başsavcılığına verilmemesi hâlinde kovuşturmaya yer olmadığı
kararı verilir.
Bu Kanunda yer alan
soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlar dolayısıyla başta Millî Eğitim
Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri olmak üzere ilgili gerçek ve
tüzel kişiler tarafından, eser üzerinde manevi ve malî hak sahibi kişiler
şikâyet haklarını kullanabilmelerini sağlamak amacıyla durumdan haberdar
edilirler.
Şikâyet üzerine Cumhuriyet
savcısı suç konusu eşya ile ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
hükümlerine göre elkoyma koruma tedbirinin alınmasına ilişkin gerekli işlemleri
yapar. Cumhuriyet savcısı ayrıca, gerek görmesi hâlinde, hukuka aykırı olarak
çoğaltıldığı iddia edilen eserlerin çoğaltılmasıyla sınırlı olarak faaliyetin
durdurulmasına karar verebilir. Ancak, bu karar yirmidört saat içinde hâkimin
onayına sunulur. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan karar
hükümsüz kalır.
C ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER:
I - GÖREV VE İSPAT:
Madde 76-
(Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./141.mad)
Bu Kanunun düzenlediği hukukî ilişkilerden
doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve Kanunda gösterilen cezaya
bakılmaksızın, görevli mahkeme Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak ihtisas
mahkemeleridir. İhtisas mahkemeleri kurulup yargılama faaliyetlerine
başlayıncaya kadar, asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin
ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği ve bu mahkemelerin yargı çevreleri
Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
belirlenir.
Bu Kanun kapsamında açılacak
hukuk davalarında mahkeme, davacının iddianın doğruluğu hakkında kuvvetli kanaat
oluşturmaya yeter miktar delil sunması hâlinde, korunmakta olan eserler,
fonogramlar, icralar, filmler ve yayınları kullananların, bu Kanunda öngörülen
izin ve yetkileri aldıklarına dair belgeleri veya tüm yararlanılan eser,
fonogram, icra, film ve yayınların listelerini sunmasını isteyebilir. Belirtilen
belge veya listelerin sunulamaması tüm eser, fonogram, icra, film ve yayınların
haksız kullanılmakta olduğuna karine teşkil eder.
II - İHTİYATİ TEDBİRLER VE GÜMRÜKLERDE
GEÇİCİ OLARAK EL KOYMA:
Madde 77 -
(Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/31. md.;Değişik
madde: 23/01/2008-5728 S.K./142.mad)
Esaslı bir zararın veya ani bir tehlikenin
yahut emrivakilerin önlenmesi için veya diğer her hangi bir sebepten dolayı
zaruri ve bu hususta ileri sürülen iddialar kuvvetle muhtemel görülürse hukuk
mahkemesi, bu Kanunla tanınmış olan hakları ihlal veya tehdide maruz kalanların
ya da meslek birliklerinin talebi üzerine, davanın açılmasından önce veya sonra
diğer tarafa bir işin yapılmasını veya yapılmamasını, işin yapıldığı yerin
kapatılmasını veya açılmasını emredebileceği gibi, bir eserin çoğaltılmış
nüshalarının veya hasren onu imale yarıyan kalıp ve buna benzer sair çoğaltma
vasıtalarının ihtiyati tedbir yolu ile muhafaza altına alınmasına karar
verebilir. Kararda, emre muhalefetin İcra ve İflas Kanununun 343 üncü
maddesindeki cezai neticeleri doğuracağı açıklanır.
Haklara tecavüz oluşturulması
ihtimali hâlinde yaptırım gerektiren nüshaların ithalat veya ihracatı sırasında,
4458 sayılı Gümrük Kanununun 57 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Bu nüshalara gümrük idareleri
tarafından el konulmasına ilişkin işlemler Gümrük Yönetmeliğinin ilgili
hükümlerine göre yürütülür.
III - HÜKMÜN İLANI:
Madde 78 - 67 nci maddenin ikinci
fıkrasında yazılı halden maada, haklı olan taraf, muhik bir sebep veya menfaati
varsa, masrafı diğer tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş olan kararın gazete
veya buna benzer vasıtalarla tamamen veya hulasa olarak ilan edilmesini talep
etmek hakkını haizdir.
İlanın şekil ve muhtevası
kararda tesbit edilir.
İlan hakkı, hükmün
kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde kullanılmazsa düşer.
IV - ZABIT, MÜSADERE VE İMHA:
Madde 79 -
(Mülga madde: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad)
ALTINCI BÖLÜM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
A ESER SAHİBİNİN HAKLARI İLE BAĞLANTILI
HAKLAR VE TECAVÜZÜN ÖNLENMESİ:
I - ESER SAHİBİNİN HAKLARI İLE BAĞLANTILI
HAKLAR:
Madde 80 -
(Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/32. md.)
Eser sahibinin hakları ile bağlantılı
haklar şunlardır:
1. Eser sahibinin haklarına
komşu haklar:
Eser sahibinin manevi ve mali
haklarına zarar vermemek kaydıyla ve eser sahibinin izniyle bir eseri özgün bir
biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra
eden sanatçıların, bir icra ürünü olan veya sair sesleri ilk defa tespit eden
fonogram yapımcıları ile radyo-televizyon kuruluşlarının aşağıda belirtilen
komşu hakları vardır.
A) İcracı sanatçılar aşağıda
belirtilen haklara sahiptir:
(1) İcracı sanatçılar, mali
haklardan bağımsız olarak ve bu hakları devretmelerinden sonra dahi, tespit
edilmiş icraları ile ilgili olarak uygulama şartlarının gerektirdiği durumlar
hariç, icralarının sahibi olarak tanıtılmalarını ve icralarının kendi
itibarlarını zedeleyebilecek şekilde tahrif edilmesi ve bozulmasının önlenmesini
talep etme hakkına sahiptirler.
(2) Bir eseri, sahibinin
izniyle özgün bir biçimde yorumlayan icracı sanatçı, bu icranın tespit
edilmesine, bu tespitin çoğaltılmasına, satılmasına, dağıtılmasına,
kiralanmasına ve ödünç verilmesine, işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan
araçlarla umuma iletimine ve yeniden iletimine ve temsiline izin verme veya
yasaklama hususunda münhasıran hak sahibidir.
(3) İcracı sanatçı, yurt
içinde henüz satışa çıkmamış veya başka yollarla dağıtılmamış tespit edilmiş
icralarının, aslı veya çoğaltılmış nüshalarının satış yoluyla veya diğer
yollarla dağıtılması hususunda izin verme veya yasaklama hakkına sahiptir.
(4) İcracı sanatçı, tespit
edilmiş icrasının veya çoğaltılmış nüshalarının telli veya telsiz araçlarla
satışı veya diğer biçimlerde umuma dağıtımına veya sunulmasına ve gerçek
kişilerin seçtikleri yer ve zamanda icrasına ulaşılmasını sağlamak suretiyle
umuma iletimine izin vermek veya yasaklamak hakkına sahiptir. Umuma iletim
yoluyla, icraların dağıtım ve sunulması icracı sanatçının yayma hakkını ihlal
etmez.
(5) İcracı sanatçılar bu
haklarını uygun bir bedel karşılığında sözleşme ile yapımcıya devredebilirler.
(6) İcranın, bir orkestra,
koro veya tiyatro grubu tarafından gerçekleştirilmesi halinde, orkestra veya
koroda yalnız şefin, tiyatro grubunda ise yalnız yönetmenin izni yeterlidir.
(7) Bir müteşebbisin girişimi
ile ve bir sözleşmeye dayanılarak gerçekleştirilen icralar için müteşebbisin de
izninin alınması gereklidir.
B) Bir icra ürünü olan veya
sair sesleri ilk defa tespit eden fonogram yapımcıları eser sahibinden ve icracı
sanatçıdan mali hakları kullanma yetkisini devraldıktan sonra aşağıda belirtilen
haklara sahiptir.
(1) Eser sahibinin ve icracı
sanatçının izni ile yapılan tespitin, doğrudan veya dolaylı olarak çoğaltılması,
dağıtılması, satılması, kiralanması ve kamuya ödünç verilmesi hususlarında izin
verme veya yasaklama hakları münhasıran fonogram yapımcısına aittir. Yapımcılar
tespitlerinin işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma
iletimine ve yeniden iletimine izin verme hususunda münhasıran hak sahibidir.
(2) Fonogram yapımcısı, yurt
içinde henüz satışa çıkmamış veya başka yollarla dağıtılmamış tespitlerinin
aslının veya çoğaltılmış nüshalarının satış yoluyla veya diğer yollarla
dağıtılması hususunda izin verme ve yasaklama hakkına sahiptir.
(3) Fonogram yapımcısı,
icraların tespitlerinin telli veya telsiz araçlarla satışı veya diğer biçimlerde
umuma dağıtılmasına veya sunulmasına ve gerçek kişilerin seçtikleri yer ve
zamanda tespitlerine ulaşılmasını sağlamak suretiyle umuma iletimine izin vermek
veya yasaklamak hakkına sahiptir. Umuma iletim yoluyla tespitlerin dağıtım ve
sunulması yapımcının yayma hakkını ihlal etmez.
C) (Değişik alt bend:03/03/2004 -
5101/23.mad) *1*
Radyo-televizyon kuruluşları bu Kanunda öngörülen
yükümlülüklerini yerine getirirler. Radyo-televizyon kuruluşları,
gerçekleştirdikleri yayınlar üzerinde;
(1) Yayınlarının tespit
edilmesine, diğer yayın kuruluşlarınca eş zamanlı iletimine, gecikmeli
iletimine, yeniden iletimine, uydu veya kablo ile dağıtımına izin verme veya
yasaklama,
(2) Özel kullanımlar hariç
olmak üzere, yayınlarının herhangi bir teknik veya yöntemle, doğrudan veya
dolaylı bir şekilde çoğaltılmasına ve dağıtımına izin verme veya yasaklama,
(3) Yayınlarının umuma açık
mahallerde iletiminin sağlanmasına izin verme veya yasaklama,
(4) Tespit edilmiş
yayınlarının, gerçek kişilerin seçtikleri yer ve zamanda yayınlarına
ulaşılmasını sağlamak suretiyle umuma iletimine izin verme,
(5) Haberleşme uyduları
üzerindeki veya kendilerine yöneltilmiş olan yayın sinyallerinin diğer bir yayın
kuruluşu veya kablo operatörü veya diğer üçüncü kişiler tarafından umuma
iletilmesi ve şifreli yayınlarının çözülmesine ilişkin izin verme veya
yasaklama,
Hususlarında münhasıran hak
sahibidirler.
2. Filmlerin ilk tespitini
gerçekleştiren film yapımcısı, eser sahibinden ve icracı sanatçıdan mali hakları
kullanma yetkisini devraldıktan sonra aşağıda belirtilen haklara sahiptir.
(1) Eser sahibinin ve icracı
sanatçının izni ile yapılan tespitin, doğrudan veya dolaylı olarak çoğaltılması,
dağıtılması, satılması, kiralanması ve kamuya ödünç verilmesi hususlarında izin
verme veya yasaklama hakları münhasıran film yapımcısına aittir. Yapımcılar
tespitlerinin işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma
iletimine ve yeniden iletimine izin verme hususunda münhasıran hak sahibidir.
(2) Film yapımcısı, yurt
içinde henüz satışa çıkmamış veya başka yollarla dağıtılmamış film tespitlerinin
aslının veya çoğaltılmış nüshalarının satış yoluyla veya diğer yollarla
dağıtılması hususunda izin verme ve yasaklama hakkına sahiptir.
(3) Film yapımcısı, film
tespitlerinin telli veya telsiz araçlarla satışı veya diğer biçimlerde umuma
dağıtılmasına veya sunulmasına ve gerçek kişilerin seçtikleri yer ve zamanda
tespitlerine ulaşılmasını sağlamak suretiyle umuma iletimine izin vermek veya
yasaklamak hakkına sahiptir. Umuma iletim yoluyla tespitlerin dağıtım ve
sunulması yapımcının yayma hakkını ihlal etmez.
Fonogramlara tespit edilmiş
icraların ve filmlerin, her ne suretle olursa olsun umuma iletilmesi halinde,
bunları kullananlar, eser sahiplerinin yanısıra, icracı sanatçılara ve
yapımcılara veya ilgili alan meslek birliklerine de bu kullanımlara ilişkin
uygun bir bedeli ödemekle yükümlüdürler.
Bir sinema eserinde, olağan
şekilde adı bulunan gerçek veya tüzel kişi aksine bir kanıt bulunmadıkça filmin
ilk tespitini gerçekleştiren yapımcı olarak kabul edilir.
Sinema eserlerinin birlikte
sahipleri filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıya mali haklarını
devrettikten sonra, sözleşmelerinde aksine veya özel bir hüküm bulunmadığı
takdirde filmin dublajına veya alt yazı yazılmasına itiraz edemezler.
Müzik eseri sahibi, filmlerin
ilk tespitini gerçekleştiren yapımcı ile yaptığı sözleşmedeki hükümler saklı
olmak kaydıyla eserini yayımlama ve icra hakkını muhafaza eder.
Komşu hak sahipleri ile
filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların verdikleri izinlerin yazılı
olması zorunludur.
Aşağıda belirtilen hallerde
komşu hak sahibi ile film yapımcısının yazılı izni gerekli değildir:
1. Fikir ve sanat eserlerinin
kamu düzeni, eğitim-öğretim, bilimsel araştırma veya haber amacıyla ve kazanç
amacı güdülmeksizin icra edilmesi ve kamuya arzı.
2. Fikir ve sanat eserleri
ile radyo-televizyon programlarının yayınlanma ve kar amacı güdülmeksizin şahsen
kullanmaya mahsus çoğaltılması.
3. Radyo-televizyon
kuruluşlarının kendi olanaklarıyla kendi yayınları için yaptıkları kısa süreli
geçici tespitler.
4. Bu Kanunun 30 uncu, 32
nci, 34 üncü, 35 inci, 43 üncü, 46 ncı ve 47 nci maddelerinde belirtilen haller.
Bu uygulama, hak sahibinin
meşru menfaatlerine haklı bir sebep dışında zarar veremez veya eserden normal
yararlanmaya aykırı olamaz.
Eser sahiplerinin hakları ile
bağlantılı haklara sahip olanlar da eser sahipleri gibi Tecavüzün Ref'i,
Tecavüzün Men'i ve Tazminat Davası haklarından faydalanırlar.
(Değişik fıkra:03/03/2004 -
5101/23.mad;Mülga fıkra: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad)
*2*
II - HAKLARA TECAVÜZÜN ÖNLENMESİ:
Madde 81 -
(Değişik madde:03/03/2004 - 5101/24.mad;Değişik
madde: 23/01/2008-5728 S.K./143.mad) *1*
Musiki ve sinema eserlerinin çoğaltılmış
nüshaları ile süreli olmayan yayınlara bandrol yapıştırılması zorunludur.
Ayrıca, kolay kopyalanmaya müsait diğer eserlerin çoğaltılmış nüshalarına da
eser veya hak sahibinin talebi üzerine bandrol yapıştırılması zorunludur.
Bandroller, Bakanlıkça bastırılır ve satılır. Bakanlıkça belirlenen satış fiyatı
üzerinden meslek birlikleri aracılığı ile de bandrol satışı yapılabilir.
Bandrol alınabilmesi için,
bandrol talebinde bulunanın yasal hak sahibi olduğunu beyan eden bir
taahhütnameyi doldurması zorunludur. Bakanlıkça tespit edilen diğer evrak ve
belgelerle birlikte başvuru yapılır. Bakanlık, bu başvuru üzerine başka bir
işleme gerek kalmaksızın on iş günü içinde bandrol vermek mecburiyetindedir.
Beyana müstenit yapılan bu işlemlerden Bakanlık sorumlu tutulamaz.
Bandrol yapıştırılması
zorunlu nüshaların tespit edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten
veya bu materyallerin dolum ve çoğaltımını yapan yerler, bu maddede belirtilen
taahhütnamenin bir kopyasını almak, saklamak ve istendiğinde yetkili makamlara
ibraz etmekle yükümlüdür.
Bandrol yükümlülüğüne aykırı
ya da bandrolsüz olarak bir eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan veya
ticarî amaçla satın alan ya da kabul eden kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis
ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Bakanlık ile mülkî idare
amirleri bandrollenmesi zorunlu olan nüshaların ve süreli olmayan yayınların,
bandrollü olup olmadıklarını her zaman denetleyebilir. Gerekli görüldüğünde,
mülkî idare amirleri re'sen veya Bakanlığın talebi ile bu denetimi
gerçekleştirmek üzere illerde denetim komisyonu oluşturabilir. İhtiyaç hâlinde,
bu komisyonlarda Bakanlık ve ilgili alan meslek birlikleri temsilcileri de görev
alabilirler.
Bu denetimler sırasında bu
Kanunda koruma altına alınan hakların ihlal edildiğinin tespiti hâlinde 75 inci
maddenin üçüncü fıkrası uyarınca işlem yapılır.
Bu Kanun kapsamında korunan,
yasal olarak çoğaltılmış, bandrollü nüshaların da yol, meydan, pazar, kaldırım,
iskele, köprü ve benzeri yerlerde satışı yasaktır. Bu yasağa aykırı hareket
edenler, Kabahatler Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasına göre
cezalandırılır.
Bu maddede belirtilen
hususların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak
bir yönetmelikle düzenlenir.
Sahte bandrol üreten, satışa
arz eden, satan, dağıtan, satın alan, kabul eden veya kullanan kişi üç yıldan
yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Bir eserle ilgili olarak
usulüne uygun biçimde temin edilmiş bandrolleri başka bir eser üzerinde tatbik
eden kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para
cezasıyla cezalandırılır.
Yetkisi olmadığı hâlde,
hileli davranışlarla bandrol temin eden kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezasıyla cezalandırılır.
Yetkisi olmayan kişilere
bandrol temin eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar
adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Bandrol yükümlülüğüne
aykırılığın aynı eserle ilgili olarak 71 inci maddenin birinci fıkrasının (1)
numaralı bendinde tanımlanan suçla birlikte işlenmesi hâlinde, fail hakkında
sadece 71 inci maddeye göre cezaya hükmolunur. Ancak, verilecek ceza üçte biri
oranında artırılır.
Bu Kanunda tanımlanan
suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, ilgili
tüzel kişi hakkında Türk Ceza Kanununun tüzel kişilere özgü güvenlik
tedbirlerine hükmolunur.
III. ESER SAHİBİNİN HAKLARI İLE BAĞLANTILI
HAKLARIN KAPSAMI VE SÜRESİ:
Madde 82 -
(Değişik madde: 07/06/1995 - 4110/28 md.)
Bu Kanunun icracı sanatçılarla ilgili
hükümleri;
1. Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı olan,
2. Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı olmamakla birlikte; İcraları, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde
gerçekleştirilen, bu Kanun hükümlerinin uygulandığı fonogramlara veya ilk film
tespitlerine(1) dahil edilen ve bir fonograma veya bir filme(2) tespit edilmemiş
ancak bu Kanun hükümlerinin uygulandığı radyotelevizyon yayınlarıyla yayınlanan,
İcracı sanatçılara uygulanır.
Bu Kanunun fonogramlar ve ilk
film tespitleri(3) ile ilgili hükümleri;
1. Yapımcıları Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olan veya(4)
2. Türkiye Cumhuriyeti
sınırları içinde bulunan,
fonogramlara ve filmlere(5)
uygulanır.
Bu Kanunun radyotelevizyon
yayınlarıyla ilgili hükümleri;
1. Merkezleri Türkiye
Cumhuriyeti sınırları içinde olan veya(6)
2. Türkiye Cumhuriyeti
sınırları içindeki yansıtıcı ile yayınlanan, Radyotelevizyon programlarına
uygulanır.
Bu Kanunun bağlantılı
haklarla(7) ilgili hükümleri, Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu bir
uluslararası andlaşma hükümlerine göre korunan icracı sanatçılara, yapımcılara
ve radyotelevizyon kuruluşlarına da uygulanır.
(Değişik fıkra: 03/03/2001 - 4630/34. md.)
(8) İcracı sanatçıların hakları, icranın
ilk tespitinin yapıldığı tarihten başlayarak, yetmiş yıl devam eder. İcra tespit
edilmemiş ise bu süre icranın ilk aleniyet kazanmasıyla başlar.
(Değişik fıkra: 03/03/2001 - 4630/34. md.)
(8) Yapımcıların hakları, ilk tespitin
yapıldığı tarihten başlayarak yetmiş yıl devam eder.
Radyotelevizyon
kuruluşlarının hakları, programın ilk yayınlandığı tarihten başlayarak 70 yıl
devam eder.
B HAKSIZ REKABET:
I - AD VE ALAMETLER:
Madde 83 - Bir eserin ad ve alametleri ile
çoğaltılmış nüshaların şekilleri, iltibasa meydan verebilecek surette diğer bir
eserde veya çoğaltılmış nüshalarında kullanılamaz.
1 inci fıkra hükmü umumen
kullanılan ve ayırt edici bir vasfı bulunmıyan ad, alamet ve dış şekiller
hakkında uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanması
kanunun 1 inci, 2 nci ve 3 üncü bölümlerindeki şartların tahakkukuna bağlı
değildir.
Basın Kanununun 14 üncü
maddesinin mevkute adları hakkındaki hükmü mahfuzdur.
Tecavüz eden tacir olmasa
bile, birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete
mütaallik hükümler uygulanır.
II - İŞARET, RESİM VE SES:
Madde 84 - Bir işareti, resim veya sesi,
bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı
olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir
kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya
yayımlanmasını menedebilir.
Tevacüz eden tacir olmasa
bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete
mütaallik hükümler uygulanır.
Eser mahiyetinde olmıyan her
nevi fotoğraflar, benzer usullerle tesbit edilen resimler ve sinema mahsulleri
hakkında da bu madde hükmü uygulanır.
C MEKTUPLAR:
Madde 85 - Eser mahiyetinde olmasa bile,
mektup, hatıra ve buna benzer yazılar yazanların ve bunlar ölmüş ise 19 uncu
maddenin birinci fıkrasında yazılı kimselerin muvafakati olmadan yayınlanamaz.
Meğer ki, yazanın ölümünden itibaren on yıl geçmiş bulunsun.
Mektuplar birinci fıkradaki
şartlardan başka muhatap veya muhatap ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci
fıkrasında yazılı kimselerin muvafakati olmadan yayımlanamaz; meğer ki,
muhatabın ölümünden itibaren 10 yıl geçmiş bulunsun.
(Değişik fıkra: 23/01/2008-5728
S.K./144.mad) Yukarıdaki hükümlere aykırı
hareket edenler hakkında Borçlar Kanununun 49 uncu maddesi ve Türk Ceza
Kanununun 132, 134, 139 ve 140 ıncı maddeleri hükümleri uygulanır.
(Değişik fıkra: 23/01/2008-5728
S.K./144.mad) Birinci ve ikinci fıkra
hükümlerine göre yayımın caiz olduğu hâllerde de 4721 sayılı Türk Medenî
Kanununun 24 üncü maddesi hükmü saklıdır.
D RESİM VE PORTRELER:
I - GENEL OLARAK:
Madde 86 - Eser mahiyetinde olmasalar
bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüşse 19 uncu maddenin
birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10
yıl geçmedikçe, teşhir veya diğer suretlerle umuma arzedilemez.
Birinci fıkradaki muvafakatin
alınması:
1. Memleketin siyasi ve
içtimai hayatında rol oynıyan kimselerin resimleri;
2. Tasvir edilen kimselerin
iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut genel toplantıları gösteren
resimler;
3. Günlük hadiselere
mütaallik resimlerle radyo ve filim haberleri; için şart değildir.
(Değişik fıkra: 23/01/2008-5728
S.K./145.mad) Birinci fıkra hükmüne aykırı
hareket edenler hakkında Borçlar Kanununun 49 uncu maddesi ile koşulları varsa,
Türk Ceza Kanununun 134, 139 ve 140 ıncı maddeleri hükümleri uygulanır.
(Değişik fıkra: 23/01/2008-5728
S.K./145.mad) Birinci ve ikinci fıkra
hükümlerine göre yayımın caiz olduğu hâllerde de Türk Medenî Kanununun 24 üncü
maddesi hükmü saklıdır.
II- İSTİSNALAR:
Madde 87 - Aksi kararlaştırılmamış ise,
bir kimsenin sipariş üzerine yapılan resim veya portresinden, sipariş veren veya
tasvir edilen ve yahut bunların mirasçıları fotoğraf aldırtabilir.
Bu hüküm baskı usulü ile
yapılan portre ve resimler hakkında cari değildir. Şu kadar ki, bu suretle
vücuda getirilen resim ve portrelerin birinci fıkrada sayılanlar için tedariki
mümkün olmaz veya nispeten büyük güçlüğu mucip olursa bunların da fotoğrafları
aldırılabilir.
E KANUNLAR İHTİLAFI:
Madde 88 -
(Mülga fıkra: 27/11/2007-5718 S.K./64.mad)
EK MADDELER
Ek Madde 1 - Bu Kanuna göre çıkarılacak
tüzük ve yönetmelikler 6 ay içinde hazırlanır ve Resmi Gazetede yayımlanır.
Ek Madde 2 -
(Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/35. md.)
Bu Kanunla sağlanan koruma, bu madde ile
getirilen değişikliğin yürürlüğe girdiği sırada;
1. T.C. vatandaşı eser
sahipleri ve eser sahiplerinin hakları ile bağlantılı hak sahipleri tarafından
üretilmiş Türkiye'de mevcut bütün eserlere, tespit edilmiş icralara ve
fonogramlara,
2. Türkiye'nin taraf olduğu
uluslararası sözleşmelere ve anlaşmalara taraf diğer ülkelerde üretilmiş ve bu
ülkelerde koruma süresi dolmadığı için kamuya mal olmamış yabancı eserlere,
tespit edilmiş icralara ve fonogramlara,
Uygulanır.
Birinci fıkranın uygulanması
sonucu koruma kapsamına alınan eserlerin, tespit edilmiş icraların ve
fonogramların yasal kopyalarının mülkiyetini elinde bulunduran kişiler, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden altı aylık sürenin sonuna kadar
yazılı bir izne gerek kalmaksızın bu kopyaları satabilir veya elden çıkarabilir.
Bununla birlikte, eserler,
tespit edilmiş icralar ve fonogramlara ilişkin olmak üzere bu Kanun çerçevesinde
eser sahipleri ve diğer hak sahiplerine sağlanan hakların kullanılması eser veya
bağlantılı hak sahiplerinin iznine tabidir.
Bu Kanunun sinema eseri
sahipliği ile ilgili hükümleri, 4110 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 12/06/1995
tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanır.
Ek Madde 3 -
(Ek madde: 07/06/1995 - 4110/30 md.)
Komşu Haklara ilişkin uygulamalar
hakkındaki esaslar, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Ek Madde 4 -
(Ek madde: 03/03/2001 - 4630/37. md.)
Eser ve eser sahibi ile, eser üzerindeki
haklardan herhangi birinin sahibi veya eserin kullanımına ilişkin süreler ve
şartlar ile ilgili olarak eser nüshaları üzerinde bulunan veya eserin topluma
sunulması sırasında görülen bilgiler ve bu bilgileri temsil eden sayılar veya
kodlar yetkisiz olarak ortadan kaldırılamaz veya değiştirilemez. Bilgileri ve bu
bilgileri temsil eden sayıları veya kodları yetkisiz olarak değiştirilen veya
ortadan kaldırılan eserlerin asılları veya kopyaları dağıtılamaz, dağıtılmak
üzere ithal edilemez, yayınlanamaz veya topluma iletilemez.
Yukarıdaki fıkra hükümleri
fonogramlar ve fonogramlarda tespit edilmiş icralar bakımından da uygulanır.
(Değişik fıkra:03/03/2004 - 5101/25.mad)
*1*
Dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan
araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile
bağlantılı hak sahiplerinin bu Kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde, hak
sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserler içerikten çıkarılır. Bunun
için hakları haleldar olan gerçek veya tüzel kişi öncelikle bilgi içerik
sağlayıcısına başvurarak üç gün içinde ihlâlin durdurulmasını ister. İhlâlin
devamı halinde bu defa, Cumhuriyet savcısına yapılan başvuru üzerine, üç gün
içinde servis sağlayıcıdan ihlâle devam eden bilgi içerik sağlayıcısına verilen
hizmetin durdurulması istenir. İhlâlin durdurulması halinde bilgi içerik
sağlayıcısına yeniden servis sağlanır. Servis sağlayıcılar, bilgi içerik
sağlayıcılarının isimlerini gösterir listeyi her ayın ilk iş günü Bakanlığa
bildirir. Servis sağlayıcılar ile bilgi içerik sağlayıcıları, Bakanlıkça
istendiği takdirde her türlü bilgi ve belgeyi vermekle yükümlüdür. Bu maddede
belirtilen hususların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından
çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
(Değişik fıkra:03/03/2004 -
5101/25.mad;Mülga fıkra: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad)
*1*
Ek Madde 5 -
(Ek madde: 03/03/2001 - 4630/38. md.)
Bu Kanun kapsamında korunan çoğaltılmış
fikir ve sanat eserleri kültür mirasının korunması ve devam ettirilmesi amacıyla
Kültür Bakanlığı tarafından derlenir.
Fikir ve sanat eserlerini
çoğaltan eser veya hak sahibi gerçek veya tüzel kişilerin, çoğaltılan eser
nüshalarından çoğaltımından itibaren bir ay içinde en az beş nüshayı derlenmek
üzere vermeleri zorunludur.
Derlenecek eserler, bu
eserleri verecekler ve sorumlulukları, derleme işlemlerini yürütecek birimler,
derlenecek nüshaların sayısı, verileceği kuruluşlar, derlemeyle ilgili diğer
işlemlere ilişkin usul ve esaslar Kültür Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle belirlenir.
(Mülga bend:03/03/2004 - 5101/28.mad)
*1*
(Mülga bend:03/03/2004 - 5101/28.mad)
*1*
(Mülga bend:03/03/2004 - 5101/28.mad)
*1*
(Mülga bend:03/03/2004 - 5101/28.mad)
*1*
Ek Madde 6 -
(Ek madde: 03/03/2001 - 4630/39. md.)
Bu Kanunda geçen "Kültür ve Turizm"
ibareleri "Kültür" olarak değiştirilmiştir.
Ek Madde 7 -
(Ek madde:03/03/2004 - 5101/26.mad ; Değişik
madde: 14/07/2004 - 5217 S.K./17.mad) *1*
*2*
Bu Kanunun;
a) 13 üncü maddesi uyarınca
alınacak kayıt ve tescil ücretleri,
b) 41 inci maddesi uyarınca
alınacak uzlaştırma komisyonu başvuru ücretleri,
c) 81 inci maddesi uyarınca
tahsil edilecek bandrol ücretleri,
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır ve bütçeye gelir kaydedilir.
Bandrol yaptırılması için gerekli ödenek Bakanlık bütçesine konulur.
41 inci madde uyarınca
kurulacak komisyonlarda görev yapan komisyon üyelerine, yılda on toplantı
gününden fazla olmamak üzere her toplantı günü için (2000) gösterge rakamının
memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar üzerinden toplantı
ücreti Bakanlık bütçesinden ödenir.
Ek Madde 8 -
(Ek madde:03/03/2004 - 5101/26.mad)
Bir veri tabanının içeriğinin
oluşturulmasına, doğrulanmasına veya sunumuna nitelik ve nicelik açısından
esaslı bir nispet dahilinde yatırım yapan veri tabanı yapımcısı, ayrıca, veri
tabanının içeriğinin önemli bir kısmının veya tamamının;
a) Herhangi bir araç ile
herhangi bir şekilde sürekli veya geçici olarak başka bir ortama aktarılması,
b) Herhangi bir yolla
dağıtılması, satılması, kiralanması veya topluma iletilmesi,
Hususlarında bu Kanunda
sayılan istisnalar ile kamu güvenliği, idarî ve yargı işlemlerinin gerektirdiği
istisnalar dışında izin vermek veya yasaklamak hakkına sahiptir.
Veri tabanı yapımcısına
sağlanan koruma aleniyet tarihinden itibaren onbeş yıldır.
Veri tabanının içeriğinde
esaslı bir değişiklik meydana getiren ve yeni bir yatırım gerektiren, nitelik ve
nicelik açısından yapılan her türlü ekleme, çıkarma veya değişiklik sonucu bu
yeni yatırımdan doğan veri tabanı kendi koruma koşullarına hak kazanır.
Bu maddede tanınmış hakları
ihlâl edenler hakkında bu Kanunun 72 nci maddesinin (3) numaralı bendi hükümleri
uygulanır.
Ek Madde 9 -
(Ek madde:03/03/2004 - 5101/26.mad)
Bakanlıkça, fikrî mülkiyet haklarının
takibi ve korunmasını sağlamak amacıyla ve soruşturma ve kovuşturmalarda
kullanılmak üzere, bu Kanunda bahsi geçen meslek birlikleri, umuma açık
mahaller, radyo-televizyon kuruluşları ile fikir ve sanat eserlerinin tespit
edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten ve/veya bu materyallerin
dolum, çoğaltım ve satışını yapan veya herhangi bir şekilde yayan yerlerin dahil
olduğu ortak bir veri tabanı oluşturulur.
Gerekli teknik alt yapı ve
donanım, erişim, kullanım, yetkilendirme, veri tabanının oluşturulmasına ilişkin
diğer tüm hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
Ek Madde 10 -
(Ek madde:03/03/2004 - 5101/26.mad;Değişik madde:
23/01/2008-5728 S.K./146.mad)
Aşağıda belirtilen hâllerde idarî para
cezası uygulanır:
1. 44 üncü madde gereğince
alınması zorunlu sertifikaları almaksızın faaliyet gösteren kişi mahallî mülkî
amir tarafından onbin Türk Lirasından otuzbin Türk Lirasına kadar idarî para
cezasıyla cezalandırılır. İlgili tüzel kişi hakkında verilecek idarî para
cezasının üst sınırı ellibin Türk Lirasıdır.
2. Ek 5 inci madde
hükümlerine aykırı olarak derlenmesi gereken eserleri süresi içinde vermeyen
kişi Kültür ve Turizm Bakanlığının telif haklarının korunmasıyla ilgili
biriminin amiri tarafından bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî
para cezasıyla cezalandırılır.
Bu madde hükümlerine göre
verilen idarî para cezalarından tahsil edilen miktarın yüzde ellisi Kültür ve
Turizm Bakanlığının hesabına aktarılır.
Ek Madde 11 -
(Ek madde:03/03/2004 - 5101/26.mad)
Ders kitapları dahil, alenileşmiş veya
yayımlanmış yazılı ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler için üretilmiş bir
nüshası yoksa hiçbir ticarî amaç güdülmeksizin bir engellinin kullanımı için
kendisi veya üçüncü bir kişi tek nüsha olarak ya da engellilere yönelik hizmet
veren eğitim kurumu, vakıf veya dernek gibi kuruluşlar tarafından ihtiyaç kadar
kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda çoğaltılması veya ödünç
verilmesi bu Kanunda öngörülen izinler alınmadan gerçekleştirilebilir. Bu
nüshalar hiçbir şekilde satılamaz, ticarete konu edilemez ve amacı dışında
kullanılamaz ve kullandırılamaz. Ayrıca bu nüshalar üzerinde hak sahipleri ile
ilgili bilgilerin bulundurulması ve çoğaltım amacının belirtilmesi zorunludur.
İKRAMİYE
Ek Madde 12 -
(Ek Madde: 28/12/2006 - 5571 S.K./3.mad)
Bu Kanunun 81 inci maddesine aykırı olarak
çoğaltılan nüsha ve yayınların yakalanması halinde, bu Kanun hükümleri ve ilgili
diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde suça konu olan materyalleri yakalama
işlemine fiilen katılan, önleme, izleme ve soruşturmakla görevli olan denetim
komisyonu başkan ve üyelerinden kamu görevlisi olanlara ikramiye ödenir.
Bir denetim faaliyeti
çerçevesinde yapılan el koymalar neticesinde denetim komisyonu başkan ve
üyelerine verilebilecek ikramiyenin toplam tutarı, ellibin gösterge rakamının
memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez. İkramiye
tutarı ilgililere eşit olarak paylaştırılır. Bir kişiye ödenecek ikramiyenin
yıllık toplam tutarı kırkbin gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile
çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez.
Ödenecek ikramiyenin yüzde
ellisi, nüsha ve yayınlar sahipsiz yakalanmışsa mahkemesince verilecek olan
müsadere kararını, sahipli yakalanmış ise kamu davası açılmasını, kalan yüzde
ellisi ise müsadereye veya mahkûmiyete ilişkin hükmün kesinleşmesini takip eden
bir ay içinde Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden ödenir.
Bu Kanunun 81 inci
maddesinin yedinci fıkrası ile satış yapılması yasaklanmış olan yerlerde satılan
yasal nüshalara el konulması halinde ikramiye ödenmez.
Bu maddeye göre ödenecek
ikramiyelerden herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz.
Denetim komisyonlarının
oluşumu ve çalışma esasları ile ödenecek ikramiyenin hesabında el konulan
materyalin niteliği ve miktarı dikkate alınarak belirlenecek göstergeler ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar İçişleri Bakanlığı ve
Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlık tarafından çıkarılacak
yönetmelik ile düzenlenir.
F GEÇİCİ HÜKÜMLER:
I - İNTİKAL HÜKÜMLERİ:
1. GENEL OLARAK:
Geçici Madde 1 - Aşağıdaki maddelerde aksi
tayin edilmemiş ise bu kanun hükümleri, yürürlükten önce ilk defa memleket
içinde umuma arz yahut sicile kayıt edilmiş eserlere de uygulanır. Eser veya
mahsulün 8 Mayıs 1326 tarihli Hakkı Telif Kanunu hükümlerine dahil olup olmaması
durumu değiştirmez.
Bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden önce alenileşmiş eserlere mütaallik koruma süreleri bu kanuna göre
hesap edilir.
Mevzuat ve sözleşmelerde
kullanılan hakkı telif, telif hakları, edebi mülkiyet, güzel sanatlar mülkiyeti
ve buna benzer tabirlerden bu kanunun benzer hallerde tanıdığı hak ve
salahiyetler anlaşılır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden önce eser üzerindeki haklar veya bunların kullanılışı tamamen veya
kısmen başka birine bırakılmışsa bu kanunla eser sahibine tanınan yeni ve daha
geniş hak ve salahiyetler de devredilmiş sayılmaz. Aynı hüküm koruma süresinin
eskisine nispetle daha uzun olması haline veya eski kanunun korunmadığı eser ve
mahsullere de uygulanır.
2. MÜKTESEP HAKLARIN
KORUNMASI:
Geçici Madde 2 - Eski kanundaki süreler
daha uzunsa bu kanunun yayımlanmasından önce yayımlanan eserler hakkında o
süreler cereyan eder.
Bu Kanunun yayımlanmasından
önce bir eserin haklı olarak yapılan bir tercüme veya işlenmesi yayımlanmış ise
tercüme eden veya işliyenin eski kanun hükümlerine göre iktisap ettiği hak ve
salahiyetlere halel gelmez.
Eski kanun hükümlerine göre
caiz olupta bu kanunla menedilen bir tercümenin yayımlanmasına, bu kanunun
yürürlüğe girmesi tarihinden evvel başlanılmış bulunursa, yayımlanma
tamamlanabilir. Şu kadar ki, bu yayımlanma müddeti bir seneyi geçemez. Aynı
hüküm umumi mahallerde temsil edilmek üzere bu nevi temsil müesseselerine teslim
edilen tercüme eserler hakkında da tatbik edilir.
Eski kanun hükümlerine göre
caiz olupta bu kanunla menedilen bir çoğaltmaya, bu kanunun yayımlanması
tarihinde başlanılmış bulunursa çoğaltılma tamamlanabilir ve çoğaltılmış
nüshalar yayımlanabilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesi
zamanında mevcut olupta eski kanun hükümlerine göre çoğaltılması caiz olan
nüshaların yayımlanmasına devam edilebilir. Aynı hüküm, işaret, resim ve ses
nakline yarıyan aletlerle güzel sanat eserlerinin çoğaltılmasına yarıyan kalıp
ve buna benzer vasıtalar hakkında da uygulanır.
Yukarki fıkranın tanıdığı
salahiyeti kullanmak istiyen kimse kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay
içinde bu nüsha ve aletleri salahiyetli makama bildirerek mühürletmeye
mecburdur. Gerekirse teferruat bir yönetmelikle tayin olunabilir.
Geçici Madde 3 -
(Ek madde: 01/11/1983 - 2936/17 md.)
Meslek birliklerinin ve federasyonunun,
ilk genel kurul toplantılarını yapmaları için tüzükte öngörülen üye sayısını
tamamlayıp, seçimleri yapılıncaya kadar mecburi organların başkan ve üyeleri
Kültür Bakanlığının önerisi üzerine, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenir.
Geçici Madde 4 - (
Ek madde: 01/11/1983 - 2936/17 md.)
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanununun 43 üncü maddesine göre çıkarılmış olan 15/03/1980 tarih ve 8/423
sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesi ve bu kararnameye göre çıkarılacak ücret
tarifesi, 15/03/1980 tarihinden geçerli olmak üzere 31/12/1985 tarihine kadar
uygulanır.
Bakanlar Kurulu Kararnamesine
göre çıkarılacak ücret tarifesi gereğince, yetki belgesiyle meslek birliğine
devredilen eserler için ödemeler, hak sahiplerine dağıtılmak üzere ilgili meslek
birliğine; diğer hallerde doğrudan mali hak sahiplerine yapılır. Bu ödemeler
Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunca en geç 31/12/1985 tarihine kadar yerine
getirilir.
Meslek birliği, Türkiye Radyo
- Televizyon Kurumu tarafından verilen bordro üzerinden kendi hissesini mahsup
ederek, bakiyesini kendisine yapılan ödemeyi takip eden iki yıl içinde üyesi
olan hak sahiplerine öder.
İki yıl içinde üyelerce talep
olunmayan ücretler, 44 üncü maddeye göre Kültür Bakanlığı adına bir milli
bankada açılacak özel hesaba yatırılır.
Geçici Madde 5 -
(Ek madde: 07/06/1995 - 4110/31 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
kurulmuş olan meslek birlikleri, tip statülerin yayımından itibaren bir yıl
içinde Kültür Bakanlığının gözetiminde, Kanunun ilgili hükümleri ve tip statü
ilkeleri doğrultusunda yeni meslek birliklerine dönüştürülürler ve bu süre
içinde yapacakları genel kurul toplantısı ile yeni organlarını oluştururlar.
Birinci fıkra hükümlerine
uymayan meslek birlikleri, birinci yılın sonunda kendiliğinden dağılmış sayılır.
Geçici Madde 6 -
(Ek madde:03/03/2004 - 5101/27.mad)
Bu Kanunun 41 ve 43 üncü maddelerinde
tarifelerin belirlenmesi ve sözleşmelerin yapılmasına ilişkin öngörülen usul, bu
maddelerde yer alan süreler beklenmeksizin Kanunun yayımı tarihinden itibaren
carî yıl esas alınmak suretiyle uygulanır.
Bu Kanunun yayımı tarihinden
önce meslek birlikleri ile umuma açık mahaller ve yayın kuruluşları arasında
imzalanmış bulunan yayın sözleşmeleri, bütün hükümleri ile bu sözleşmelerde
belirtilen sürelerin sonuna kadar geçerlidir.
Bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren en geç bir ay içerisinde bu Kanunun 41 ve 43 üncü
maddelerinde öngörülen sınıflandırma yapılır. Bu sınıflandırmaya bağlı olarak
tarifelerin meslek birlikleri tarafından en geç bir ay içerisinde ilk defa ilân
edilmesinden veya duyurulmasından itibaren altı ay içinde izin almak ve sözleşme
yapmak üzere meslek birliklerine müracaat eden mahaller ve/veya yayın
kuruluşları üçer aylık dönemler için meslek birlikleri tarifesinin 1/4'ünü
ödeyerek eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları kullanmaya ve/veya iletimini
yapmaya en fazla altı ay süreyle devam edebilirler. Bu fıkra hükümleri bu
Kanunun 41 ve 43 üncü maddelerinde öngörülen usulün uygulanmasına engel teşkil
etmez.
Geçici Madde 7 -
(Ek madde:03/03/2004 - 5101/27.mad)
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce, illerde
oluşturulmuş olan denetim komisyonlarından, 81 inci madde hükümleri çerçevesinde
faaliyetlerini sürdürmesine gerek görülmeyenlerin her türlü araç, gereç ve
malzemeleri il kültür ve turizm müdürlüklerine devredilir.
Geçici Madde 8 -
(Ek madde:03/03/2004 - 5101/27.mad)
Bu Kanunla değiştirilen maddelerde
öngörülen yönetmelikler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde
hazırlanılarak yürürlüğe konulur. Ek 9 uncu maddede öngörülen veri tabanı bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde oluşturulur.
II - KALDIRILAN HÜKÜMLER:
Madde 89 - 8 Mayıs 1326 tarihli Hakkı
Telif Kanuniyle diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri kaldırılmıştır.
G SON HÜKÜMLER:
I - KANUNUN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ:
Madde 90 - Bu Kanunun 42 ve 43 üncü
maddeleri hükümleri kanunun yayımı tarihinden itibaren, diğer hükümleri 1 Ocak
1952 tarihinde yürürlüğe girer.
II - KANUNUN YÜRÜTÜLMESİNE
MEMUR MAKAM:
Madde 91 - Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
14/07/2004 tarih ve 5224 S.K. nun 15.
Maddesi
MADDE 15 - Sinema ve müzik eseri
yapımcılarına verilecek yapımcı belgeleri ile kayıt ve tescil ve bandrol
işlemlerine esas teşkil eden diğer belgeler, 5846 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi
hükümlerine göre verilir.
Yazan: Admin | Güncelleme: 23.11.2009
|